Kameralar önünde "her şey yolunda" izlenimi vermeye çalışan AKP, tekzip edilen birtakım haberlerle, meçhul bakanlarla, "her türlü gelişme için senaryomuz hazır; bu yolu bensiz yürüyemezsin" mesajı veriyor. AKP'nin bu çabasına bir provizyonsa Güler Sabancı'dan geldi.
HABER MERKEZİ Hafta sonu TESEV Başkanı Can Paker’in evinde yenen yemeğin ardından başlayan tartışma dün yapılan açıklamalarla devam etti. Tartışmanın bu kadar alevlenmesiyse Türkiye’nin içinden geçtiği sürecin hassaslığında yatıyor.
Geçtiğimiz Cumartesi akşamı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “dost” gazetecilerle TESEV Başkanı Can Paker’in evinde eşlerin de katıldığı bir yemekte buluştu. Yemekte konuşulanlara ilişkin ilk olarak Kanal D Haber’de Mehmet Ali Birand, Başbakan Erdoğan’ın önümüzdeki 6-7 ay için bir yol haritası çizdiğini ve kapatma davasının her türlü sonucu için AKP’nin bir hazırlığı olduğunu izleyicilere aktardı. Ertesi günse Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök, yemekte Erdoğan’ın Sabah-ATV ihalesine değindiğini “ben müdahale etsem daha ucuza sattırırdım” dediğini yazdı. Eski başbakanlardan Mesut Yılmaz’ın benzer sözlerini hatırlatan Özkök, “Yüce Divan” uyarısı yaptı.
Özkök ve Birand’ı bu açıklamalardan dolayı iki kez tekzip eden Başbakanlık dün de tekziplerin eksik alıntılandığını belirterek bir tekzip daha yayımladı.
Harita çizildi
Tartışma bu şekilde alevlenirken, tartışmanın çıktılarından biri olan “yol haritasının” birçok yorumcu tarafından sahiplenildiği görülüyor. Buna göre, AKP, kapatma davasında Anayasa Mahkemesi’nin vereceği karara göre, ara seçim, yerel seçimle ara seçimin birleştirilmesi, emanetçi başbakan, Tayyip Erdoğan’ın Meclis’e bağımsız olarak girmesi gibi birçok alternatif rotayı belirlemiş durumda.
Türkiye’de geçmişte de bu tip olasılık hesaplarının yoğun olarak yapıldığı dönemlerde ortaya çıkan durumun çoğu kez olasılığı hesaplananlardan hiçbiri olmadığı da hatırlatılarak, AKP’nin bu sayede hem siyasi özneler açısından seçeneksizliği hatırlattığı hem de “her yola geliriz” mesajı verdiği belirtiliyor. Bunun aynı zamanda çeşitli çevreleri “rahatlatma”ya dönük bir çaba olduğu yorumları da yapılıyor.
Sabancı da tevekküle durdu
AKP’nin bu çabalarına sermaye cephesinden destekse Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı’dan geldi. Sabancı, AKP hakkındaki kapatma davasına ilişkin olarak, “Demokrasilerde çare tükenmez. Türkiye'nin, içinde bulunduğu duruma yıl sonuna kadar demokrasi içinde bir çare bulacağına inanıyorum” dedi.
Financial Times'ın online yayını ft.com'un sorularını yanıtlayan Güler Sabancı, Türkiye ekonomisindeki son gelişmelere ilişkin yaptığı değerlendirmede, AKP’ye açılan kapatma davası nedeniyle birtakım ek belirsizlikler söz konusu olduğunu ama bunun sadece Türkiye’deki durumla değil dünyadaki durumla da ilgili olduğunu söyledi.
AKP’ye açılan davanın yabancı yatırım üzerindeki etkilerine ilişkin olarak bunun “talihsiz bir durum” olduğunu söyleyen Sabancı, “Diğer taraftan ben demokrasiye inanıyorum. Demokrasilerde çare tükenmez. Türkiye'nin içinde bulunduğu duruma yıl sonuna kadar demokrasi içinde bir çare bulacağına inanıyorum” şeklinde konuştu.
Sabancı’nın sözleri AKP’nin dönüşebilme becerisine duyduğu güveni yansıtıyor. Fakat diğer yandan, hükümet ve sermaye çevrelerinin yaklaşan çatırtıyı da hissettikleri ve bu tip “güven telkin eden” açıklamalarla krizi kendileri açısından en sorunsuz atlatmaya çalıştıkları belirtiliyor.
Ara gazı vermek gerekiyor
Bu arada AKP’liler de, bir binadan aşağıya düşerken içinden “şu ana kadar her şey yolunda” diye geçiren adamın psikolojisiyle davranma çabalarını sürdürüyorlar.
AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Tanrıverdi, AKP'nin gündeminde erken seçimin olmadığını kaydederek, genel ve yerel seçimlerin bir arada yapılması ihtimalinin de bulunmadığını söyledi.
Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan’sa, AKP hakkındaki kapatma davasını değerlendirirken, “Sonuç ne çıkarsa çıksın Türkiye; ekonomideki gelişmesi, performansı, ihracat ve istihdamını artırmak durumunda ve artırmaya da devam edecektir” dedi.
Türkiye Genç İşadamları Derneği Bursa Şubesince düzenlenen bir toplantıda konuşan Çağlayan, Türkiye'de zaman zaman çalkantılar ve siyasi belirsizlikler yaşandığını belirterek, “iş aleminin bunlara bakmadan yola devam etmesi gerektiğini” söyledi.
“Ara sıra birbirimize ara gazı vermek durumundayız” diyen Çağlayan, Türkiye'nin dünyada yaşanan ekonomik krizden “sağlam altyapısı sayesinde” etkilenmediğini savundu.
"Günü gelince..."
Başbakan Erdoğan da, AKP’li bazı milletvekilleriyle dün sabah kahvaltıda biraraya geldi. Erdoğan’ın milletvekilleriyle gruplar halinde yaptığı beşinci toplantı öncesinde, gazetecilerin sorularını yanıtlayan bazı milletvekilleri kapatma davasının hukuki değil siyasi olduğunu savundular. Toplantı 4 saatten fazla sürdü.
Erdoğan'ın toplantıda, “Ne karar verirlerse versinler, teslim olmak yok, teslim olmayacağız. Karar ne olursa olsun, bu farklı bir dönemin başlangıcı olacaktır. Çok daha güçlü bir şekilde yolumuza devam edeceğiz, durmak yok yola devam” dediği bildirildi.
AKP’nin de gelecekle ilgili planları olduğunu belirten Erdoğan, bu planların günü gelince hayata geçirileceğini kaydetti.