soL TBMM Başkan Vekili Nevzat Pakdil, Fethullah Gülen yanlısı patronlar ve Avrupa Parlamentosu milletvekilleriyle yaptığı toplantıda Avrupa Birliği (AB) üyeliği konusundaki kararlılıklarını ifade etti.

Yargı kurumlarıyla karşı karşıya gelen ve kapatılma korkusu içindeki AKP, temsil ettiği geleneğin klasik "millet-devlet karşıtlığı" söylemi ekseninde yargıya karşı elindeki yasama gücüne güveniyor.

Sık sık gündeme getirdiği "yüzde 47"ye ve meclisteki ezici çoğunluğuna karşın, elindeki yasama gücünü kullanmakta tereddüt eden AKP, "milletin egemenliğini" temsil eden TBMM'yi AB politikacılarına ve Fethullahçı patronlara açtı.

Bu bağlamda Pakdil, dün Türkiye İşadamları ve Sanayicileri Konfederasyonu (TUSKON) Başkanı Rızanur Meral ve yönetim kurulu üyelerini ve Avrupa Parlamentosu (AP) Avrupa Halk Partisi milletvekillerinden oluşan heyeti TBMM'de kabul etti.

Fethullahçı patronların örgütü olan TUSKON, "Kürt açılımı" başta olmak üzere AKP'nin son dönemdeki siyasi hamlelerinde giderek artan bir rol oynuyor. Avrupa Halk Partisi ise, Almanya, Fransa ve İtalya'da iktidarda olan sağ partileri bünyesinde barındırıyor.

TUSKON yöneticilerini ve Avrupalı parlamenterleri TBMM'de ağırlamaktan memnuniyet duyduğunu söyleyen Pakdil, aynı saatlerde patron vakıflarına hitap etmekte olan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la benzer bir söylem kullanarak Türkiye'nin AB konusundaki kararlılığını vurguladı.

"Görünür destek" beklentisi
Pakdil, AKP'nin yargı kurumlarıyla yaşadığı karşıtlıkta AB'den açık destek beklentisini, "Avrupalı dostlarımızın AB süreci ile ilgili yapacakları açıklamalar, Avrupa'da AB katılım sürecinde verilecek desteğin görünür olması bakımından da önem taşımaktadır" sözleriyle dile getirdi.

Tıpkı Erdoğan gibi, Türkiye'nin içinde bulunduğu "değişim sürecine" dikkat çeken Pakdil, "Bizler reform sürecini kararlılıkla sürdürüyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı ve Başbakanımız 2008 yılının ‘Avrupa Yılı' olacağını çeşitli kereler açıklamışlardır. Son 5 yılda temel hak ve hürriyetler, demokrasi ve hukukun üstünlüğü alanlarında önemli gelişmeler sağlanmıştır. Bunda Meclisimiz de üzerine düşen görevi yerine getirmiş ve son 5 yıl içinde çok yoğun bir çalışma temposu içinde olmuştur" diye konuştu.

Pakdil, geçen yıl iki seçimin bir arada olması nedeniyle reform sürecinin yavaşladığını savunarak, AB reformları gündemini yeniden açacaklarının işaretini verdi.