www.soL.org.tr
Ekim'in ilhamıyla emperyalizme karşı mücadele
11 Aralık 2007, Salı

Komünist gençler toplantının sonunda ortak bir sonuç bildirgesi yayımladı.

resim

soL 8-9 Aralık tarihlerinde CJC (İspanya), COMAC (Belçika), JCP (Portekiz), KNE (Yunanistan), KSM (Çek Cumhuriyeti), RKSM-b (Rusya), UJCE (İspanya), YCL (Britanya), TKP'li Öğrenciler (Türkiye) ve WFDY'nin (gözlemci) katılımı ile yapılan toplantının sonuç bildirgesinin tam metnine aşağıda yer veriyoruz.

20. yüzyıl Büyük Ekim Devrimi'nin coşkusu ile başladı. Sosyalist iktidar, sadece Rusya topraklarında değil bütün dünyada emekçilerin ve ezilen halkların umudu oldu. Büyük Ekim Devrimi sömürüyü sona erdirecek bir yolun açılmasını sağladı. Kapitalist ülkelerin aksine sosyalizm, üretenlerin bir ülkeyi aynı zamanda yönetebileceklerini ve sömürü düzeninin bir kader olmadığını kanıtladı. Sosyalizm, parasız eğitim ve sağlık hizmeti ile çalışma hakkını işçi sınıfı iktidarının güvencesi altına aldı. Sosyalizm varlığı boyunca dünya barışının garantisi oldu ve Ekim Devrimi'nin hemen ardından Avrupa'daki emperyalist savaştan ve dünyanın paylaşımı mücadelesinden çekilerek emperyalist sömürü hırsının karşısında olacağını gösterdi. İkinci Dünya Savaşı'nda Sovyetler Birliği ve komünist, anti-faşist ve partizan hareketler faşizm canavarına karşı insanlığın tek savunucusu olduklarını kanıtladılar.

İkinci Dünya Savaşı sonrası dünya siyaset sahnesinde güç dengelerinin yeniden oluştuğu dönemde komünist hareket ABD önderliğindeki kapitalist emperyalist bloğun saldırganlığına karşı sosyalizmin bayrağını yükseltti. Sosyalist ve ilerici halk cumhuriyetleri daha ileri mevzileri zorlayarak dünyanın önemli bir kısmında emperyalizme güç kaybettirdiler. Bu ülkeler aynı zamanda kapitalist ülkelerdeki emekçiler ve özellikle gençlik için büyük bir siyasi ilham kaynağı oldular. Özellikle Avrupa'daki çeşitli ülkelerin işçi sınıfları burjuvaziye karşı mücadelelerinde sosyalist ülkelerde elde edilen siyasi ve toplumsal haklardan etkilendiler.

20. yüzyılın kapanışı açılış gibi umut verici olmadı. 1990'larda sosyalist bloğun çözülüşüyle birlikte emperyalist saldırganlık ivme kazandı. Emperyalistler, halkların bütün kazanımlarını ortadan kaldırmayı, özelleştirmeleri ve büyük sermayenin karlarını katlamasını öngören kapitalist bir yeniden yapılandırma sürecini yürürlüğe koydular. Aynı zamanda ABD, NATO, Avrupa Birliği ve gelişen Rusya arasındaki rekabet,  tekellerin çıkarlarına hizmet ediyordu. Bütün bu planların yanısıra, özellikle eski sosyalist ülkelerde gençliğe dönük sosyalizm karşıtı karalama kampanyaları başlatıldı. Eşitlik fikri, sınıf kavramı, dayanışma ve örgütlülüğün yerini toplumsal mücadelelerin ivme kaybetmesi ile toplumun atomizasyonu, bireycilik ve çatışma aldı. İnsanlık devrim, eşitlik ve özgürlük gibi büyük ideallerden uzaklaştırılmaya çalışıldı.

Emperyalizm siyasi hegomonyasını güçlendirmek için askeri saldırganlığını arttırdı ve dünyanın dört bir yanına askeri birlikler gönderildi. Yeni savaşlar, emperyalist müdahaleler ve işgaller ile insanların kanı döküldü. Halklar birbirine düşürmek ve uluslararsı tekellerin enerji kaynakları ve halkların zenginliklerine el koymasınını sağlamak için, sınırlar değiştirilerek ülkelerin egemenlik hakları ihlal edildi. Emperyalist terör örgütü  NATO, emperyalizmin vurucu gücü olarak bu dönemde önce Balkanlardaki ülkelerin -ki bu ülkelerdeki halklar sosyalizm döneminde barış içinde bir arada yaşıyorlardı- parçalanması, ardından da Ortadoğu'daki işgallerde önemli bir rol oynadı.

Avrupa Birliği özellikle Avrupa'da, eşitsizlikleri derinleştiren neo-liberal yıkımı uygulamaya koyan ve ona ivme veren kurum oldu. Yugoslavya'daki iç savaşın ve onun ardından gelen emperyalist işgalin kışkırtıcısıydı. Eski sosyalist ülkelerdeki kapitalist restorasyonda oynadığı önemli rolleri de hesaba katarak AB'nin karşı-devrim ihraç eden ve halklar arasına nifak tohumları eken bir araç olarak kullanıldığını söyleyebiliriz. Avrupa halklarına Avrupa Reform Antlaşması'nı dayatma çabalarıyla Avrupa Birliği, emperyalist karakterini daha da güçlendirmiştir. 

Kapitalizm insaların ve gençliğin sorunlarını çözemeyeceğini, çözmek istemediğini kanıtlamıştır. Bu tablo yeterince karanlık ve bu karanlık ancak yeni devrimci dönüşümler ile aydınlanabilir. Emperyalist saldırganlığa ancak ve ancak emekçilerin örgütlü ve karalı mücadelesiyle karşı durulabilir. Bizim de gençlik örgütleri olarak ilk yapmamız gereken emperyalist saldırganlığa karşı emekçi sınıfların yanında, kararlı bir ortak tutum takınmaktır.

Avrupa komünist gençlik örgütleri olarak bizler, dünyadaki diğer yoldaşlarımızla birlikte Ekim Devrimi ve diğer sosyalist inşa deneyimlerinden aldığımız ilhamla emperyalizme karşı mücadele ediyoruz.

Avrupa komünist gençlik örgütleri olarak bizler, kültürel, ideolojik ve toplumsal düzeyde verilen mücadelede en ön saflarda yer alıyoruz. Dünya görüşümüz olan Marksizm ve Leninizm ile ilgili bilgi ve zenginliğimizi arttırmak için gayret ediyoruz. Fikirler mücadelesinde ilerlemek için yoğun çaba harcıyor, kendi fikirlerimizin üstünlüğünü amfilerimizde ya da işyerlerimizde kanıtlıyoruz. Emperyalist ideolojik saldırı ile gençlik içerisinde yerleştirilmeye çalışılan anti-komünizme ve ayrıca pasifizm ve sınıf uzlaşmacılığına yol açan oportünist eğilimlere karşı mücadele ediyoruz.

Maruz kaldıkları anti-komünist saldırılardan dolayı Macaristan İşçi Partisi ve KSM'e en derin dayanışma duygularımızı ifade ediyoruz. TKP üyesi, yoldaşımız Kader Şahin'in derhal özgürlüğüne kavuşmasını talep ediyoruz.

Avrupa komünist gençlik örgütleri olarak bizler, mücadelemizde yalnız olmadığımızı da biliyoruz. Emperalizme karşı, dünyanın çeşitli bölgelerinde ama özellikle Latin Amerika ve Ortadoğu'da örgütlenen halk direnişi bize umut veriyor.

Avrupa komünist gençlik örgütleri olarak bizler, Büyük Sosyalist Ekim Devrimi'nin üzerinden 90 yıl geçmişken hala; işçi sınıfının, zaten üretmekte olduğu zenginliklere sahip olmasının, sömürünün olmadığı bir dünyanın, herkes için ücretsiz eğitim, sağlık ve sosyal güvenlik hizmetlerinin ve hayatın her alanındaki tüm hakların kazanılmasının ancak sosyalizm ile mümkün olduğunun farkındayız.

Yeni devrimci dönüşümler ve tek çıkar yolumuz olan sosyalizm için emperyalizme ve kapitalizme karşı mücadelede ileri!

yazici   mail