www.soL.org.tr
'Gerekirse Sinop'a taşınır orada yaşarım'
16 Aralık 2007, Pazar

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, Sinop'a kurulacak nükleer santralin çevreye hiçbir zarar vermeyeceğini iddia ederek "Gerekirse Sinop'a taşınır orada yaşarım" dedi. Bu sözler akıllara 20 yıl önce "Dinine imanına inanan radyasyon var demez" diyerek kameralar önünde çay içerek çayda radyasyon bulunmadığını kanıtlamaya çalışan bir başka bakanı getirdi.

resim

HABER MERKEZİ Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, çevrecilerin Sinop'ta nükleer santral kurulmasına dönük tepkilerine karşılık "Sinop tertemiz ve tertemiz kalacak. Gerekirse Sinop'ta yaşayabilirim" dedi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e Kazakistan ziyaretinde eşlik eden Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, uçakta dönüş yolunda gazetecilerin nükleer santral ihalesi konusundaki sorularını yanıtladı. Güler, Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev'in, Türkiye'deki şirketlerin büyük enerji ihalelerini kazanamadığı yönündeki beyanı üzerine konsorsiyum kurularak ihalelere girilmesi fikrinin Türkiye'deki şirketlerce sıcak karşılandığını kaydetti. Güler, Nazarbayev'in bu amaçla başta Mustafa Koç ve Mehmet Emin Karamehmet olmak üzere bazı Türk işadamlarıyla ikili görüşmeler yaptığını ve ülkesindeki yatırımlara davet ettiğini söyledi. Güler ilk aşamada MNG, Okan ve Ahsel Holding'in konsorsiyum kurulması yönünde çalışmalara başlama kararı aldıklarını anlattı.

Hükümet nükleer santral konusunda "çok ciddi"
Türkiye'de nükleer santral kurulmasına ilişkin yasanın kabul edilmesinin ardından yürütülen çalışmalar hakkında da bilgi veren Güler, santral kurma ihalesine girecek şirketlerin taşıması gereken kriterleri belirlediklerini, ihaleyle ilgili dokuz kriterin 21 Aralık'ta açıklanacağını söyledi.

Nükleer santral kurulacak yerler arasında Sinop'un da bulunmasına çevrecilerin tepkilerinin hatırlatılması üzerine Güler, tepkileri çok doğal karşıladıklarını ve bu tepkilerin ''uyanık kalmalarını'' sağladığını ifade etti. Bakan Güler daha sonra hükümetin nükleer santrallerin kurulmasının çevreye hiçbir zarar vermeyeceği iddiasını güçlendirmek için "Sinop tertemiz bir yer ve tertemiz kalacak. Ben, gerekirse Sinop'a taşınırım ve burada yaşayabilirim" dedi. Benzer bir inandırıcılık denemesi 20 yıl önce Çernobil'deki nükleer santral kazasının Türkiye'deki etkileri konusunda dönemin Sanayi ve Ticaret Bakanı Cahit Aral'dan gelmiş, Aral kameralar karşısında çay içip çayda radyasyon olmadığını ispatlamaya çalışmıştı.

AKP hükümeti nükleer santral kurulmasına ilişkin yasayı seçim sonrasında meclise ilk getirilecek konular arasında tutmuş, yasayı "yazı da gelse tura da gelse hatta dik de dursa nükleer santral yapacağız" diye savunurken, doğa ve çevre örgütleri yasa ile atıl durumdaki teknolojinin alıcısı haline getirilecek olan Türkiye'nin bir nükleer çöplüğüne dönüşeceği uyarısında bulunmuştu.
yazici   mail