www.soL.org.tr
Teslimiyeti meşrulaştırıyorlar
1 Mart 2007, Perşembe

Tüm adımlarını ABD’den korkarak atan hükümetten askere, milletvekilinden bürokratına düzen temsilcileri, Türkiye’nin Sam Amca’ya teslimiyetindeki sorumluluklarından 1 Mart tezkeresinin reddini eleştirerek sıyrılmaya çalışıyorlar.

soL Tam 4 yıl önce TBMM’de görüşülerek reddedilmiş olan 1 Mart tezkeresi tartışılmaya devam ediyor. Meclis’in ciddi bir toplumsal baskı sonucu aldığı red kararı, tezkerenin reddinin 4. yılında K. Irak ve Kürt sorunu ekseninde tartışılıyor.

Ülkeyi bölme operasyonu 1 Mart tezkeresinin reddi ile meşrulaştırılıyor
1 Mart tezkeresinin reddedilmesini izleyen yıllarda yapılan tartışmalarda, “ABD’nin arkasından bölgede Türkiye de kan dökmüş olsaydı, başta ‘Kürt sorunu’ olmak üzere çeşitli sorunların yaşanmayacağı” görüşü öne çıktı. 1 Mart tezkeresinin reddedilmesinin bölünme senaryolarının başlıca meşruiyet kaynağı olması ise dikkat çekiyor.

1 Mart tezkeresinin reddedildiği dönemde Ege Ordu Komutanı olan Hurşit Tolon’un geçen hafta Aktüel dergisine yaptığı açıklamalarda, bugün yaşanan sorunların tartışma konusu bile olamayacağı ima edildi:

“Türkiye 1 Mart tezkeresinde kendi elindeki büyük bir olanağı heba etmiş, kullanamamış, uygun bir politika izleyememiştir. O dönemde tezkere geçse, ABD'ye üs vermek gerekmiyordu. Kerkük, Kuzey Irak, Irak'ın geleceği konularını o zaman görecektiniz. Ulusal çıkarımız o tarihte, belli kurallar içerisinde Kuzey Irak toprağında bulunmamızı gerekli kılıyordu. O dönem ABD'nin Kuzey Irak'tan girmesinin şartlarını Türkiye belirleyebilirdi.”

Emekli asker Tolon’un görüşleri ile paralel tartışmalar, düzen kalemşörleri tarafından sıklıkla yapıldı. Bu yazarlardan biri olan Fatih Altaylı 23 Mart 2005 tarihli yazısında tezkerenin reddini “1 Mart tezkeresinin reddi Türkiye’nin dünyadaki yeri açısından bir dönüm noktası olarak tarihe geçti. Korkum aynı zamanda Türkiye’nin bölünmesi için düğmeye basılan gün’ olarak da tarihe geçmesi,” şeklinde değerlendirmişti.

Türkiye’nin 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren’in de dün Sabah Gazetesine yaptığı açıklamalarda, K. Irak’ı kastederek Orada artık ayrı bir Kürt devleti kuruldu. Ama bunun suçu bizde. Irak'a düzenlenen son harekâtta ABD üslerimizi kullanmak istedi. Hükümet söz verdi ama sözünü tutmadı. Bu çok kötü oldu. ABD bunun hıncını çıkarıyor bizden,” dedi. Evren’in bu sözleri, 1 Mart tezkeresinin reddedilmesinin Türkiye’ye “maliyeti”ne işaret ederken, darbeci Cumhurbaşkanı’nın aynı açıklamasında ülkenin eyalet sistemi fikrine alışması gerektiğini belirtmesi dikkat çekti. Böylece, Türkiye’nin fiilen bölünmesine hizmet eden açıklamalara, “milliyetçi” duruşa sahip düzen temsilcilerinden bir kişinin sözleri de daha eklenmiş oldu. DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar da, Kürt sorunu ekseninde farklı idari model önerileri yapmıştı.

Red kararına sevinenler de vardı
ABD’nin Irak’ı işgaline karşı dünyanın dört bir yanında ayağa kalkan ABD ve savaş karşıtları ise Türkiye’nin tezkereyi reddetmesini sevinçle karşılamıştı. Türkiye’de aylar öncesinden başlayan ABD ve savaş karşıtı eylemler, 1 Mart’ta Ankara’da ağırlığını solun oluşturduğu yüzbinlerin katıldığı miting ile doruğa ulaşmıştı. 25 Şubat’ta TBMM’ye gelen tezkereyi görüşecek milletvekilleri üzerinde ciddi bir toplumsal baskı oluşturan bu eylemlilikler, Meclis’te bir “yol kazası”nın ortaya çıkmasını sağlamıştı.

ABD karşıtları Mart ayında seslerini yükseltecek
Türkiye’de halkların birliğinin ABD’cilikten değil ABD karşıtlığından geçtiğini düşünen kesimler, Mart ayında Irak işgaline ve ABD’nin bölgedeki politikalarına karşı bir dizi eylem gerçekleştirmeyi planlıyorlar.

Türkiye’nin ABD ile teslimiyetçi ilişkilerinin gözden geçirilmesini talep eden “ABD’den Korkmuyoruz” başlıklı imza kampanyasının tüm Türkiye’de startını veren Yurtsever Cephe, kampanyayı bir dizi etkinlikle yaygınlaştırmayı düşünüyor. Bu doğrultuda Yurtsever Cephe, 17-18 Mart günlerinde Irak işgalinin 4. yıldönümü nedeniyle ABD ve savaş karşıtı eylemler düzenleyecek.

Sendikalar ve meslek odaları ise Irak'ın işgalinin 4'üncü yıldönümü dolayısıyla 20 Şubat-20 Mart 2007 tarihleri arasında düzenleyecekleri kampanyayı 16 Şubat’ta kamuoyuna duyurmuştu. Kampanya ABD'nin Irak'ı bombalamaya başladığı 20 Mart'ta saat 20:00'de yapılacak eylemle sona erecek. Kampanya dahilinde e-miting de yapılması düşünülürken, "Irak işgalini protesto", "ABD'nin Ortadoğu politikalarını protesto", "AKP'nin ABD yanlısı politikalarını teşhir" kampanyanın ana hedefleri olarak belirlendi.

yazici   mail