Bundan tam 150 yıl önce ABD’nin New York kentinde greve çıkan dokuma işçisi kızkardeşlerimizin mücadelesi anısına 8 Mart neredeyse yüz yıldır “Emekçi Kadınlar Günü” olarak kutlanıyor.

8 Mart bizim için bir mücadele günüdür, birliğimizi, örgütlülüğümüzü arttırmak günüdür. Çünkü sömürü düzeni saltanatını hâlâ devam ettirmektedir.

New Yorklu kızkardeşlerimizin “insanca çalışma koşulları, 8 saatlik işgünü” talebi bugün hâlâ çok yakıcı bir biçimde geçerlidir. Bırakalım dünyanın diğer köşelerini, bizim ülkemizde emekçiler sömürülmekte, işsizlik tehlikesi nedeniyle tüm haklardan yoksun bir biçimde çalıştırılmaktadır. Milyonlarca emekçi işsizliğe ve yokluğa terk edilmiştir. Her gün gazetelerin ekonomi sayfalarında büyüme, refah masalları anlatılırken, aynı gazetelerin üçüncü sayfalarında emekçilerin terk edildiği yaşam koşullarının sonuçları magazin haberi gibi verilmektedir. Halkımızın geleceğe dair umutları şans oyunlarıyla, TV programlarında dağıtılan “merhametle” sömürülmekte, gelecek beklentisi kalmamış milyonlarca insanımız ise uyuşturucuya, hırsızlığa, başka bir dizi çürümüşlüğe, yani geleceksizliğe mahkum edilmektedir.

8 Mart bizim için bir mücadele günüdür, birliğimizi, örgütlülüğümüzü arttırmak günüdür. Çünkü emperyalizm kanser gibi tüm hücrelerimize yayılmakta, her geçen gün bizi daha fazla esir almaktadır.

Bölgemize işgal, ölüm, açlık getiren; yıkık kentleri, fabrikaları, hastaneleri, enerji tesislerini, evsiz, barksız, öksüz kalmış çocukları, onurunu tecavüz ve her tür aşağılamaya karşı korumak için uğraş veren kadınları hatıralarımıza silinmeyecek bir biçimde kazıyan emperyalizmden başka bir şey değildir. Bugün Irak’ta bu tabloya direnen onurlu Irak halkı, ABD’ye ülkelerini zindan etmeye kararlıdır. Bu kararlılıktan öylesine korkmaktadırlar ki üç direnişçi kadını 8 Mart’a günler kala asmaya yeltenmişlerdir.

Komşumuzun başına musallat olanlar, bizim ülkemizde de boş durmamaktadır.

Ülkemizde hayatımızı çekilmez hale getiren ne varsa hepsinde emperyalistlerin parmağı vardır. Bununla da yetinmeyen gözü doymaz emperyalizm bizi tamamen esir almaya çalışmaktadır. Aşımıza, ekmeğimize göz koymaktadır. Irak’ta ölümü gösterenler, bizi sıtmaya razı etmeye çalışmaktadır.

İşte bu karanlık tablo bizleri endişelendirirken, meydan okumanın, karşı durmanın tek kurtuluşumuz olduğunu biliyoruz. Bu nedenle diyoruz ki

“Amerika’dan ve onların ülkemizdeki işbirlikçilerinden korkmuyoruz!

Korkmuyoruz çünkü bizler bu ülkenin ve geleceğimizin gerçek sahibiyiz!

Korkmuyoruz çünkü bizler bu ülkenin neredeyse yarısıyız, yani çok güçlüyüz!

Korkmuyoruz çünkü ne kendi geleceğimizi, ne çocuklarımızı, eşlerimizi, kardeşlerimizi sokakta bulmadık!

Korkmuyoruz çünkü kendi ellerimizle, alın terimizle yarattığımız bu memleketi yağmacılara, işgalcilere teslim etmeye niyetimiz yok!

Sözlerimize kulak verdiğinden ve bize hak verdiğinden zerre kadar kuşku duymadığımız emekçi kardeş, yurtsever arkadaş:

Bu mücadeleye sen de katıl, Amerika’dan korkmadığını sen de haykır!

Yaşasın 8 Mart!

Yaşasın Emperyalizme Karşı Yurtsever Cephe

Yaşasın Emekçi Kadınların Örgütlü Mücadelesi

Yurtsever Cephe
Emekçi Kadınlar