Sendikaların grev çağrısıyla anti-emperyalist söylemlerle iktidara gelen Devlet Başkanı Robert Mugabe üzerinde baskı yaratmayı amaçladığı belirtiliyor. Enflasyonu düşürmek amacıyla patronlardan fiyatları ve ücretleri yükseltmemesini isteyerek Mugabe hükümeti, yanlış ekonomi politikaları uygulamakla eleştiriliyor. Mugabe ise bu iddiaları reddederek, uyguladıkları yaptırımlarla ülke ekonomisine zarar veren ve hükümeti devirmek üzere muhalefeti destekleyen Batılı ülkeleri suçluyor.

Hükümetle iki muhalefet partisi arasında önceki gün varılan anlaşma kapsamında, hükümetin görev süresini tamamlayamaması halinde parlamentonun yeni devlet başkanını seçmesini ve Mugabe’nin kendisinden sonra göreve gelecek ismi belirlemesini öngören anayasal değişiklik üzerine uzlaşma sağlandı. Muhalefet partisi MDC’nin sözcüsü ise, hükümete boyun eğdikleri yönündeki iddiaları reddederek, anlaşmaların karşılıklı görüşmelerin sonucu olduğunu söyledi.

19’uncu yüzyılda İngiliz sömürgesi olan ve 1980’de bağımsızlığını kazanan Zimbabve’de yapılan ilk serbest seçimlerde devlet başkanlığına seçilen eski gerilla savaşçısı Robert Mugabe, o tarihten beri hükümetin liderliğini yürütüyor. Beyazların elindeki toprakları kamulaştıran ve Dünya Bankası ile IMF'ye olan borçları ödemeyeceğini açıklayan Mugabe, ABD tarafından “istenmeyen adam” olarak görülüyor.