HABER MERKEZİ Sosyal güvenlik yasa tasarısı görüşmeleri sırasında konfederasyonlar arasında daha açık bir şekilde ortaya çıkan ve Emek Platformu’nun işlevinin sorgulanmasına neden olan görüş farklılıkları 1 Mayıs ile yeniden gündeme geldi.  1 Mayıs’ı Ankara’da düzenlediği miting ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e gerçekleştirdiği ziyaret ile karşılayan Hak-İş düzenin “uslu sendikası” olduğunu gösterme çabasına girerken, sendikalar yasası ile Emek Platformu'nun sürekliliğine dair tartışmalar eş zamanlı olarak ilerliyor.         

Sendikalar yasası ile birlikte konfederasyonların tek çatı altında toplanması önerisinde bulunan Hak-İş’in, DİSK’in etkinliğinin kırılmasına yönelik hareket ettiği görülüyor. Nitekim 1 Mayıs’ın hemen arından bir TV programında bir araya gelen Hak-İş ve DİSK Başkanlarının 1 Mayıs’ı gerekçe göstererek aslında Emek Platformu'nun geleceğini tartıştığı, aralarındaki farklılıkları ortaya koymaktan geri kalmadığı görüldü. Bu tartışmanın kaynağında ise sendikalar yasasının yer aldığı ifade ediliyor.  

1 Mayıs bahane
DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, Emek Platformu'ndaki "kırılma"nın asıl sebebinin Hak-İş'in hükümet yanlısı tutumundan kaynaklandığını söylerken,  Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu ise Emek Platformu'ndaki kırılmanın 1999 öncesinde de olduğunu belirtti ve  "AKP ile Hak-İş arasında bir ilişki yoktur" dedi.

DİSK Genel Başkanı Çelebi, Emek Platformu'ndaki kırılmanın Hak-İş'in tutumundan kaynaklandığını savundu. Çelebi, "Çok açık paylaşıyorum düşüncelerimi, Hak-İş'in yaklaşımı nedeniyle ayrışma yaşadık" dedi. Hak-İş Genel Başkanı Uslu'nun AKP'nin icraatlarına karşı farklı yaklaşımı olduğunu ifade eden Çelebi, "Emek Platformu'nun seçim öncesinde aldığı Emek Platformu Kararları vardır. O programın altına ben de sayın Uslu da imza attık. Emek Platformu'nun gerçek iktidardan beklentilerini içeriyor. Ama AKP iktidarı bu programın tam tersi hareket etti. Özelleştirmeler olsun, şu anda gündeme gelen kıdem tazminatları, işsizlik, tarım, çevre konusunda olsun" dedi. Ayrılmanın asıl sebebinin 1 Mayıs konusu olmadığını ifade eden Çelebi, "Hak-İş'in bakışı farklı olabilir ama 1 Mayıs olayını bile Sayın Uslu onaylıyorsa ve bunu bir suçlama konusu yapabiliyorsa ciddi bir kırılma noktamız başlamıştır" dedi. Çelebi, Hak-İş ile ayrı düşmelerinin asıl sebebinin ise Hak-İş'in hükümet yanlısı olmasından kaynaklandığını söyleyerek, "Ayrım hükümet yanlısı olması nedeniyle oldu. Asıl çelişki bunlardır ve izlediği politikalar ile de bu tutumunu gözlemledik 1 Mayıs sürecinde de buna benzer yaklaşımlar görebilirsiniz" diye konuştu.

AKP ile ilişkimiz yok iddiası
Hak-İş Genel Başkanı Uslu ise, Emek Platformu'ndaki kırılmanın 1999 öncesinde de olduğunu savunurken, iddia edildiği gibi yeni bir durum olmadığını ileri sürdü. Emek Platformu'nun her olayda eylem yapan örgüt olmaması gerektiğini belirten Uslu, Platformun politika belirleyen ve etkili, güçlü bir biçimde ortaya çıkan, az kullanılan bir yapıda olması gerektiğini söyledi. Hak-İş'in hükümet yanlısı olduğu iddialarını da yalanlayan Uslu, "AKP ile Hak-İş arası bir ilişki yoktur. Hak-İş, içerisinde farklı siyasi görüşleri olan kişiler vardır. Hak-İş çok demokratik bir örgüttür ve AKP'ye sempati duyan insanlar olabilir. Dolayısıyla AKP ile organik bir ilişkimiz olamaz, öncesinde de yoktu" dedi.

Esas ayrışma sendika-siyaset ilişkisinde
Uslu’nun sendika-siyaset ilişkisi üzerine düşünceleri ise iki konfederasyon arasındaki görüş farklılıklarının temeline dair önemli veriler sundu. Uslu, siyaset-sendika ilişkisinin konuşulması durumunda DİSK'in durumunun tartışmaya açılması gerektiğini ifade ederken, "Son yeni bir yapılandırma, DSP'den birtakım insanların ayrılması, o insanların hangi partide olması, ne yapması gerektiği gibi konularda Sayın Çelebi zaten boğazına kadar siyasetin içinde" iddiasında bulundu. Hak-İş olarak bir siyasi partinin arka bahçesi olmama kararları bulunduğunu ifade eden Uslu, tüm iktidarlarla ilişkilerinin AKP öncesinde ve AKP döneminde farklılık göstermediğini savundu. Uslu 1 Mayıs mitingine AKP’li milletvekilleri katan Hak-İş’’in siyasetin neresinde yer aldığını  ise yanıtlamadı.   

AKP sendika yasasını gündemine aldı
Sendikalar Yasası ile Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu'nun gündeme geldiği bugünlerde Hak-İş ile DİSK arasında yaşanan tartışmanın daha çok düzenin emekçilerin örgütlenmesine yönelik bakış açısının tartışılması anlamına geldiği ifade ediliyor.   

Dünkü Bakanlar Kurulu toplantısının ardından Devlet Bakanı ve Hükümet sözcüsü Cemil Çiçek sendikalara ilişkin bu düzenlemelerin bu hafta içerisinde görüşülüp Meclis tatile girmeden yasalaşmasını hedeflediklerini belirtti. Çiçek, üyelerin ödediği aidatlar ve iş kolunda örgütlenebilmek için yüzde 10'luk baraj konusunda ise henüz bir karara varılmadığını açıklarken, bu başlıkların konfederasyonlar arasında görüş farklılığı yaratan temel başlıklar olduğu ifade ediliyor. Bu maddelerin yasallaşması durumunda DİSK’in hedef alındığı ileri sürülüyor.

Bir gazeteci Devlet Bakanı Çiçek’e sendikal örgütlülüğün özel sektörde nasıl yaygınlaşacağı ve sendikaya üye olan kişilerin iş güvencesinin nasıl sağlanacağına yönelik sorular sorarken, Çiçek bu başlıkları sendikalar ile görüştüklerini söyledi. Diğer yandan Çiçek’in bu sorulara verdiği yanıtlar üzerinden sendikaların hatalarını da tartışıp ele aldıklarını belirtmesi ve sendikal örgütlülüğün boyutlarının yetersiz olduğunu vurgulaması dikkat çekti.  

Sendikalar Kanunu ile ilgili Çiçek’in belirttiği başlıklar ise şu şekilde:
- Sendikaya üye olmak ve ayrılmak için noter şartı kaldırılıyor. Böylece sendikaya üye olmak ve ayrılmak için notere ücret ödenmeyecek.
- Sendika kurucusu olmak için Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olma şartı ortadan kaldırılıyor.
- Sendikalara üye olma yaşı 16'dan 15'e düşürülüyor.
- Sendikaların sadece ülke içerisinde değil yurtdışında da temsilcilik açmasına ve belli konularda diğer sendikalarla işbirliği yapmasına imkan veriliyor.