www.soL.org.tr
Petrol-İş’ten emperyalizme ve sermaye politikalarına eleştiri
25 Mayıs 2008, Pazar

Petrol-İş Başkanlar Kurulu, Batman’da gerçekleştirdiği toplantının ardından gündemdeki başlıklar üzerine bir değerlendirme metni hazırladı. Petrol-İş tarafından hazırlanan değerlendirmede özelleştirmeler, emperyalist müdahaleler, AKP politikaları ve Türk-İş yönetimine karşı eleştiri ve karşı duruş vurgusu yer aldı.

resimHABER MERKEZİ 21-22 Mayıs tarihlerinde Batman’da toplanan Petrol-İş Başkanlar Kurulu, yurt ve dünya gündemi ile sendika sorunları üzerine hazırladığı değerlendirmede emperyalist müdahaleler, özelleştirmeler, AKP politikaları ve Türk-İş merkezi yönetiminin tutumunu eleştirdi.

“Emperyalist müdahalelere hayır”
Açıklamasında Irak işgaline yer veren Petrol-İş, “Irak’ın insanlık dışı bir emperyalist işgal altında olmasını ve tüm bölgemizin bu işgal neticesinde savaş alanı haline dönüştürülmesini şiddetle bir kez daha kınıyoruz” dedi.

Petrol-İş , “ABD, İngiltere, İsrail saldırganlarının yalnızca Irak’a değil, çıkarlarına aykırı gördükleri başta ülkemiz olmak üzere, İran, Suriye ve Lübnan’a yönelik olarak aynı işgal mantığıyla davranmasını reddediyoruz” vurgusunda bulundu.

Enerjinin emperyalist müdahalelere konu olduğunun altını çizen Petrol-İş, “Türkiye, Bakü, Tiflis, Ceyhan Projesi ile petrol ve gazın dünya pazarlarına ulaşmasında kritik bir rol oynayacaktır” derken, bu rolün Türkiye’ye karşılıksız verilmediğinin altını çizdi. Petrol-İş, açıklamasında “Kaynak savaşlarında emperyalistlerin ülkemizi bütünüyle kontrolleri altına almak ve bağımlılaştırmak istemelerine karşı uyanık olunmalı ve Türkiye’nin istikrarsızlaştırılmasında en büyük rolü üstlenen ABD ile kurulacak ilişkilerin eşit ve bağımsız ülkeler arası bir ilişki olmasına azami dikkat edilmelidir” ifadelerine yer verdi.

“Kürt sorunu emperyalist müdahale alanından çıkartılmalı”
Değerlendirmesinde Kürt sorununa geniş yer ayıran Petrol-İş, Kürt sorununun emperyalist müdahalelere izin verilmemesi gerektiğini vurguladı. Değerlendirmede şu ifadelere yer verildi:

“Emperyalistlerin doğrudan ilgi alanına giren bölgemizi ve ülkemizi de yakından ilgilendiren Kürt sorununda asla emperyalist müdahaleye izin verilmemeli ve sahip olduğumuz toplumsal barış kültürünün yok olmaması için her çözüm olanağı değerlendirilmelidir. Bölgede yaşayan yurttaşlarımızın ekonomik, sosyal ve kültürel haklarının görmezden gelinmesi ve bölgesel eşitsizliğin bir türlü giderilememesi istikrarsızlığı, çözümsüzlüğü ve sorunları arttırmaktadır. Kürt sorunu, bir an önce emperyalist müdahale alanlarından çıkartılmalı, barışçıl biçimde toplumsal müdahale ve çözüm alanına taşınmalı, özgür ve demokratik bir tartışma ortamı yaratılarak bölgedeki yurttaşlarımızın Meclis’te yer alan meşru ve yasal temsilcilerinin katkılarının alınması temin edilmelidir. Yoksul Türk ve Kürt emekçilerinin beklentisi sermayenin çıkarlarından farklıdır. Her iki halkın yoksulları için ideal çözüm ülke bütünlüğü içinde demokrasiyi, barışı ve emekçilerin birliğini hedefleyen politikalardan geçmektedir. Sendikamızın Başkanlar Kurulunun Batman’da yapılıyor olması, çatışmaların sona ermesi için emekçilerin çözümü doğrultusundaki ilk adımın Petrol-İş tarafından atılması anlamına gelmesini umut ediyoruz.”

“AKP saldırısına hayır”
AKP’nin kendisini mazlum olarak göstermeye çalıştığını vurgulayan Petrol-İş, “AKP iktidarı, gerek SSGSS yasasındaki tavrı gerekse 1 Mayıs’ta emekçilere reva gördüğü inanılmaz şiddetteki demokrasi dışı saldırısı ile mazlumlardan yana olmadığını, aksine en ceberrut egemenlerden hiçbir farkı olmadığını kanıtlamıştır. Mezarda emeklilik yasasını aratan ve malulen emekli olmak için ödenmesi gereken prim gün sayısını bile arttıracak kadar vicdandan yoksun bu yasanın ortadan kaldırılması için Başkanlar Kurulumuz mücadeleye devam edecektir. Kendisinden başkasına tahammülü olmayan AKP’nin yargıya müdahaleden vazgeçmesini ve hukukun üstünlüğünü kabul etmesini de ısrarla talep ediyoruz” vurgusunda bulundu.

Petrol-İş’in açıklamasında, özellikle AKP’nin sendikal alana yaptığı müdahaleden duyulan kaygının önemli yer tuttuğu belirtiliyor.

Petrol-İş, açıklamasında İstihdam Paketi, İşsizlik Fonu’ndan patronlara yapılan transferler, bölgesel asgari ücret uygulaması tartışmalarını da eleştirdi.

Türk-İş yönetimine tepki
Türk-İş yönetiminin Sosyal Güvenlik yasası ile 1 Mayıs’taki tutumunun emekçilerin haklarını savunan bir anlayıştan çok uzak olduğunu vurgulayan Petrol-İş, “Türk-İş’in yaptığı çelişkili açıklamaların tepkileri pasifleştiren bir tutuma yol açtığını” vurguladı.

“1 Mayıs’ta emekçilerin meşru, demokratik ve tüm yasalarda açıkça tanımlanan bir kutlama talebini bile Hükümetin icazet verdiği ölçüde yerine getirmeye çalışan bir Türk-İş’in üyelerimiz arasında ağır eleştiri konusu olduğu bilinmelidir” diyen Petrol-İş yönetimi, “Türk-İş’te çatlak mı var” sorusunun ortaya çıkmasına Türk-İş yönetimi tarafından aynı saatlerde birbirine zıt iki ayrı açıklama yapılmasının sebep olduğunu vurguladı.

Petrol-İş, gündeme alınan 2821 ve 2822 sayılı yasa tasarılarının acilen çıkartılması ve sendikaların önündeki her türden engelin kaldırılmasını talep ederken, “Yasalarımızdaki 12 Eylül ürünü tüm hükümler artık bütünüyle yok edilmelidir” talebinde bulundu.

“TPAO’nun özelleştirilmesine hayır”
“Kamunun en değerli KİT’lerinden olan TPAO, özelleştirmeci bütün hükümetler tarafından bugüne dek güçsüzleştirilmeye çalışılmıştır” diyen Petrol-İş, TPAO’nun daha önce yok edilen arama, sondaj, üretim, boru hatlarıyla taşıma, rafinaj, petro kimya ve pazarlamadan oluşan dikey entegre yapısına yeniden kavuşturulması gerektiğini savundu.

TPAO Batman Bölge Müdürlüğünde geçici işçi kadrosunda çalışan ve daimi kadroya alınmayan 83 Petrol-İş üyesinin hâlâ beş ay yirmi dokuz günlük geçici sözleşmeyle çalıştırıldığını açıklayan Petrol-İy, bu işçilerin derhal daimi kadroya alınmasını talep etti.

Pektim özelleştirmesine de değinen Petrol-İş, “Petkim’in özelleştirilmesi konusunda Hükümetin kararlılığı Petrol-İş’e geri adım attıramayacaktır. Petkim’in devredilmemesi konusundaki net tavrımızı sürdüreceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın” dedi.

Limter-İş’e destek
Tuzla’da yaşanan gelişmeleri de değerlendiren Petrol-İş, “Tuzla tersanelerinde yaşanan gelişmelere her gün bir kardeşimizin yaralanma, iş kazasına uğrama, hatta ölüm haberi geliyor. Ölüm tarlasına dönüşen bu tersanelere, sermayeyi ürkütmemek gerekçesiyle bir türlü müdahale edilmiyor. Bir avuç sermaye sahibinin yüksek kârları için işçilerin kanı pahasına geliştirilecek bir gemi sanayini Başkanlar Kurulu olarak reddettiğimizi belirtiyor, Tuzla’da hayatını yitiren tüm kardeşlerimize rahmet diliyoruz. Bu konuda sesini yükselten ve kamuoyu oluşturan tek sendika olan kardeş Limter-İş sendikasının mücadelesini desteklediğimizi beyan ediyoruz” dedi.

Petrol-İş, grevdeki Neşe Plastik işçilerine ve sendikalaşma taleplerinden ötürü işten atılan Yörsan işçilerine de desteğini sundu.

Petrol-İş’in değerlendirmesi şu ifadelerle son buldu:

“Sömürülen ve ezilen yoksulların örgütü Petrol-İş Sendikasının Başkanlar Kurulu, işçisiyle işsiziyle, emeklisiyle, kadın erkek tüm emekçilerle birlikte sermayeye karşı ortak mücadele yollarının bulunması için elinden gelen her şeyi yapacağını bir kez daha beyan eder.”

yazici   mail