www.soL.org.tr
Sendikalar yasası tam bir fiyasko
29 Mayıs 2008, Perşembe

Tekgıda-İş Sendikası sendikalar yasasının örgütlenmenin önündeki engelleri kaldırmak konusunda tam bir fiyasko olduğunu bildirdi. Sendika ayrıca yasadaki bazı düzenlemelerin Hak-İş'i kollama amaçlı olduğunu açıkladı.

resim

HABER MERKEZİ Tekgıda-İş Sendikası, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca hazırlanan Sendikalar ile Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Yasa Tasarılarının çalışma hayatının sorunlarını çözmek ve örgütlenmenin önündeki engelleri kaldırmak noktasında "tam bir fiyasko" olduğunu bildirdi.

Salim Uslu'yu büyük sendika başkanı yapma gayreti
Tekgıda-İş Genel Yönetim Kurulu'ndan yapılan açıklamada mevcut yasada, çalışma koşulları ve sektörel yapı bakımından birbirinden tamamen farklı olan "tarım, orman, balıkçılık ve avcılık" iş kolunun, tasarıda gıda iş kolu içerisine yerleştirildiği ifade edildi. Uluslararası sanayi sınıflamasında da farklı olan bu sektörün gıda iş kolunun içerisine yerleştirmenin Türkiye'de sektörlerin yapısal farklılıkları düşünüldüğünde son derece yanlış olacağı kaydedilen açıklamada, bu düzenlemenin amacının, "Hak-İş Başkanı Salim Uslu'yu kollama ve Özgıda-İş'i yapay bir şekilde büyüterek, Uslu'yu büyük bir sendikanın başkanı yapma gayreti" olduğu belirtildi.

Patronlara bağımlı sendika amaçlanıyor
Mevcut yasada yer alan sendika zorunlu organlarına seçilebilmek için "fiilen çalışıyor olma" koşulunun kaldırılmasının, seçilmiş sendika yöneticisi yerine, atanmış sendika yöneticiliğine olanak vereceğine dikkat çeken açıklamada, "siyasi iktidarlara ya da işverenlere bağımlı, antidemokratik sendikal yapılanmalara kapı açacak bu düzenlemenin" kabul edilemeyeceği belirtildi.

Baraj kaldırılmıyor
Söz konusu düzenlemelerin sendikaların bağımsızlığı ve özgürlüğüne ilişkin normlara ters olduğu savunulan açıklamada, tasarıların toplu sözleşme yetki sürecindeki sorunları da çözmediği belirtildi. Açıklamada şunlar kaydedildi: "Sadece sendikaya üye oldukları gerekçesiyle işten çıkarılan YÖRSAN işçileri altı aydır fabrika önünde sürünürken, Çaykur, Et ve Balık Kurumu işçileri, sendikalarından istifa ettirilmek için inanılmaz baskı, sürgün, nakil gibi hareketlere maruz bırakılırken, orman işçileri siyasi baskılarla bir gece içinde sendikalarından istifa etmek zorunda bırakılırken, çözüm diye getirilen tek değişiklik toplu iş sözleşmesi bağıtlama sürecinin kısaltılması olmuştur. Bu tür baskıların engellenmesi, sendikal hakların kullanılmasına set çeken işverenlerin etkili ve sonuç getirici yaptırımlara uğratılması için yeni yasal düzenlemelere ihtiyaç vardır ve tasarı bu anlamda hiçbir şey getirmemektedir. Sendikal hakları gasp eden işverenler açıkça kollanmaya devam edilmektedir." Toplu iş sözleşmesi yapmanın önündeki en önemli engelin sadece yüzde 10 baraj değil, işyeri barajı, işletme barajı diye nitelenebilecek "yarıdan bir fazla çoğunluk" arayan sistem olduğuna dikkat çekilen açıklamada "Barajlar kaldırılıyor adı altında ucube çözümler üretilmektedir. İşletme sözleşmelerinde, uygulanan ve tasarıda da muhafaza edilen baraj sistemi örgütlenmenin önündeki en büyük engeldir ve İLO normlarına da aykırıdır. Özellikle işletme toplu iş sözleşmelerinde yetki için yüzde otuz çoğunluğun yeterli olması gerekir" denildi.

Dağ fare doğurdu
Yasa tasarıları için "Dağ fare doğurmuştur" denilen açıklamada, "yapılanın sadece göstermelik bir iş olduğu ve daha kötüsü fırsatçılıkla yandaş sendikal örgütlere güç kazandırarak, emek cephesi ve muhalefetinin biraz daha kıskaç altına alınmaya çalışıldığı" ifade edildi.

yazici   mail