www.soL.org.tr
Özel üniversite yasağı Toptan kalkacak
9 Şubat 2008, Cumartesi

Özel okulların peşpeşe gelen sempozyumlarının ardından, bu defa Türkiye Özel Okullar Birliği, ortaöğretim sempozyumu düzenliyor. Hükümet ve MEB yetkililerinin sempozyuma ilgisi dikkat çekerken, sempozyum TBMM Başkanı Toptan?ın ?özel öğretime? vurgu yapan konuşmasıyla başladı.

resim

HABER MERKEZİ Son günlerde eğitim alanına ilişkin özel okullar tarafından düzenlenen sempozyumların ardından özel okulların çatı kuruluşu olan Türkiye Özel Okullar Birliği’nin iki gün sürecek “Ortaöğretim Sisteminde Arayışlar” konulu sempozyumu dün başladı. Sempozyum bugün de devam ederken, özel okul toplantılarına devlet erkanından geniş katılım dikkat çekiyor.

Antalya’daki Sheraton Otel’de dün başlayan toplantının açılış konuşmasını yapan TBMM Başkanı Köksal Toptan, “eğitimde rekabetin Türkiye gibi kalkınmaya çalışan ülkelerin elindeki en önemli silah olduğunu” öne sürerken, “eğitimi büyüme ve kalkınmaya dönüştürmek için kullanan ülkelerin küresel rekabette yerini alacağını” söyledi.

Bu oran yakışmıyor!
Türkiye’de toplam okullaşmada özel okulların oranının yüzde 2’ye yaklaştığını söyleyen Toptan, “bu oran Türkiye’ye yakışmıyor” şeklinde konuştu. Toptan’ın “Yüzde 2'ye yaklaşan özel okul oranının yüzde 15-20’ye çıkmasıyla devletin eğitimde neler yapabileceğini düşünün. Burada dertleşiyorum” şeklindeki sözleri AKP hükümetinin eğitim alanına yönelik hedeflerine dair ipucu sunarken, özelleştirme sevdasının sadece Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’le kalmadığı görüldü. Konuşmasında özel üniversitelere de değinen Toptan, Türkiye’de özel üniversitelerin vakıf üniversitesi olarak dolaylı yoldan kurulduğunu belirtti ve “Anayasamızda özel üniversite açılması yasağının kaldırılması lazım. Bu çağda özel üniversite yasağı olan bir ülke var mı, bilmiyorum. Bizde var” dedi.

Özel üniversite yasağını kaldırmak için çok uğraştığını ama başaramadığını söyleyen Toptan, “Önümüzdeki dönemde diliyorum ki bu konuda önemli mesafeler alırız” dedi.

Sempozyumda Toptan’ın ardından konuşan Talim ve Terbiye Kurulu (TTK) Başkanı İrfan Erdoğan ve Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Ortaöğretim Genel Müdürü Emin Gürkan’ın konuşmalarının eksenini ise meslek liseleri oluşturdu.

“Meslek liselerini önlisans düzeyine çekelim”
Konuşmasında, bugün ''Eğitim finansmanının yönetim modelinin merkezi mi, ademi merkeziyetçi mi olacağını, bilimsel kurulların güvenceli yapılanmasını” tartışmak gerektiğini öne süren Erdoğan, “Bugün hala özel okulları tartışıyoruz. Kimin finanse edeceğini tartışmıyoruz bile. Eğitimi yöneten bir (A) takımına ihtiyaç olduğunu söylemem sanırım abartı olmaz” dedi. Ülkenin ve MEB’in en tepesindeki isimlerin artık özel öğretimden tartışılmasından bile rahatsız olması dikkat çekiyor.

Ortaöğretimdeki bütün arayışların kilitlenmesinin mesleki eğitimden kaynaklandığını söyleyen Erdoğan, “Şunu açıkça söylemek gerekir ki, mesleki eğitimi, yapısını bozmadan ön lisans düzeyine kaydırılabiliriz. Ortaöğretimdeki meslek liseleri kapatılmalıdır, kapatmalıyız. Türkiye’de herhangi bir binayı kapatarak değil, okulu kapatarak değil ama meslek liselerini önlisans düzeyine çekerek bu tartışmalardan iyileştirici bir adımla çıkabiliriz” dedi.

Ara insan kaybı...
Ortaöğretim Genel Müdürü Emin Gürkan da konuşmasında, “Ortaöğretimde mesleki ve teknik eğitimin öğrenci sayısının 1997 yılında yüzde 44 iken 2003 yılında yüzde 31’e düştüğünü belirtirken, “Bu mesleki eğitimin, yani ara insanların kan kaybı anlamına geliyor. Rotayı daha düzeltemedik, düzeltme imkanımız da şu anda yok. Ancak yola devam ediyoruz, işleri yapmaya çalışıyoruz” dedi.

Bilindiği gibi son yıllarda sermaye sınıfının meslek liselerine ilgisi dikkat çekiyor. Sermaye grupları, doğrudan mesleki liselere müdahele ederek ihtiyaçları olan ara iş gücünü ucuza yetiştirme çabasındalar. Koç grubunun MEB ile birlikte düzenlediği “Meslek Lisesi Memleket Meselesi” kampanyası bunun en iyi örneğini oluşturuyor.

yazici   mail