AKP, olayı CHP’nin bir komplosu olarak da yansıtmaya çalışırken, Meclis Araştırma Komisyonu’yla skandalı örtbas etmeye çalışıyor. CHP ve MHP’den yapılan açıklamalarda ise AKP sert bir dille eleştirildi.

Çiçek’ten komplo iması
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Önder Sav’ın dinleme iddiasının AKP’ye karşı düzenlenmiş bir komplo olduğunu ima ederek, “Biz bunların biliriz ne anlama geldiğini. Onun için üzerinde durmuyoruz. O yüzden hodri meydan diyoruz. Kusuru hatası olan böyle bir meydan okumaz. Diyoruz ki, erik yemedik karnımız ağrımaz” diye konuştu.

Olayı bir araştırma komisyonuyla geçiştirmeye çalışan AKP önerisini tekrarlayan Çiçek, “Kanunsuzluğu kim yaptıysa çıkartalım. Yargı yoluyla idari yoluyla komisyonla çıkaralım. Gelin buraya içinde bulunalım diyorsanız kuralım bir komisyon çıkaralım” diye konuştu.

Yine sopa gösterdi
CHP’li Sav’ın hac ile ilgili olarak basına yansıyan sözlerini bir koz olarak öne süren Çiçek, CHP’nin “dinleniyoruz” iddialarından önce, Önder Sav’ın, geçen hafta “din ve vicdan özgürlüğü açısından son derece sakıncalı” ve “milletin büyük kesiminin inancını aşağılayan bir ifadesi olduğunu” söyledi. Çiçek “Adeta Danimarka’daki karikatür krizini andıran Peygamberimizle ilgili son derece yakışıksız bir hitabı söz konusu olmuştur. CHP’nin bu konuda millete bir özür borcu var” diyerek dinleme skandalını örtbas etmeye çalıştı.

Atalay’dan arsızlığa destek
Dinleme skandalının soruşturmasıyla ilgili en yetkili isim olan, Emniyet Teşkilatı’nın da sorumluluğunu üstlenen İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Çiçek’in skandalı sahiplenen ve saldırgan tavrını destekledi.

CHP’li Sav’ın konuşmasının Pazartesi günü bir gazetede yayınlandığını söyleyen Atalay, “Çarşamba gününe kadar telefon dinlenmesiyle ilgili herhangi bir şikayet ve açıklama yapılmıyor. Çarşamba günü bir başka gazete bunu haber yapınca Sayın Deniz Baykal açıklama yapıyor” diyerek konuştu.

“AKP’ye karşı komplo” iddiasını yineleyen Atalay, ''Karanlıklarla, komplolarla işimiz yok. Biz, açıklığı, özgürlüğü ve insan haklarını savunuyoruz” dedi.

TBMM’de dinleme olaylarının araştırılması için bütün partilerin katılımıyla ortak bir komisyon kurulması çağrısında bulunan Atalay, bazı CHP milletvekillerinin istifa çağrısında bulunması üzerine, “Beni CHP Bakan yapmadı, istifa etmiyorum” diye çıkıştı.

AKP Bursa Milletvekili Altan Karapaşaoğlu, “Sizin telefonunuz dinlenirse ne yaparsınız?” şeklindeki soruya, “Beni ilgilendirmez. Telefonda bir şey konuşmam ben” diyerek konuya ilişkin AKP tavrını özetledi.

CHP: AKP her yeri dinliyor
Konuyla ilgili açıklamada bulunan CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek, “Önemli olan kişisel olarak dinlenip dinlenmemiz değil, Türkiye’de haberleşme özgürlüğünün sağlanması, kimsenin dinlenmemesidir” dedi.

“AKP’nin her tarafı dinlediğini zaten biliyorduk” diyen Özyürek, “Ancak CHP’ye yönelik dinlenme uygulaması bunu net bir şekilde ortaya koydu. Bir özel konuşma, başbaşa konuşma 2 gün sonra bir gazetede satırı satırına aynen yer alıyor. Bu da gösteriyor ki teknik dinleme yöntemleriyle bu konuşmalar dinlenmiş ve arkasından da belli gazetelere servis edilmiştir” dedi.

Ateş: Hükümet çetelere boyun eğiyor
CHP Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Ateş ise, dinleme olayları karşısında kendilerinin önlem almasına gerek olmadığını, bunun devletin görevi olduğunu belirterek, “Öyle görünüyor ki iktidar belirli çete organizasyonları üzerinde etkisiz hale gelmiş” diye konuştu.

Kırklareli’nin Babaeski ilçesinde konuyla ilgili açıklamada bulunan CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ise, “Ritmik araçlarla binanın dışından izlenmiş olduğu anlaşıldı. Bu tabii çok ileri bir teknikle dinlemeyi gösteriyor. Bu tekniği Türkiye'de kullanma imkanına sahip sadece devletin güvenlik güçleridir. Devletin güvenlik güçleri dışında herhangi bir kesimin bu teknolojik araçları bulundurması suçtur. Alması satması yasaktır. Bu sadece devletin güvenlik güçlerinin elinde olan ve son zamanlarda özellikle takviye edilmiş olan çok karmaşık, çok ileri, çok modern dışarıdan ortam dinlemeye yönelik bir teknolojinin bu olayda kullanıldığını gösteriyor. Bu ortamda çok doğal olarak hepimiz devletin güvenlik güçlerinin böyle bir olayın içinde yer almış olması ihtimalini önemsedik, ciddiye aldık. Çünkü kısa bir süre önce Anayasa Mahkemesi Başkan Vekili’nin yaşadığı olay ortada” diye konuştu.

Bahçeli: AKP, korku diktatörlüğü kurmak istiyor
Dinleme skandalıyla ilgili yazılı bir açıklamada bulunan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Anayasal organları hedef alan taciz kampanyalarıyla, gayri meşru yollarla yaratılan baskı ortamlarıyla ve devletin bazı birimlerindeki kadrolaşmanın çeteleşmeye dönüştürülmesiyle devleti ve toplumu kuşatma altına alarak siyasi iktidarını sürdürme gafletine düşen AKP, Türkiye’yi bir kaos ortamına sürüklemiştir” dedi.

Bahçeli, “AKP’nin korku diktatörlüğü kurma niyetlerini gösteren somut belirtiler son dönemde güç kazanmış ve siyasi meşruiyetini kaybeden iktidar partisinin hukuki ve ahlaki olmayan yollardan medet umduğu somut gelişmelerle bir kere daha anlaşılmıştır” diye konuştu.

Bahçeli, skandalın "çok ciddi siyasi ve hukuki sonuçları" olacağını söyledi.