www.soL.org.tr
30 yıl önce: Kanlı 1 Mayıs
12 Mart 2007, Pazartesi

1 Mayıs 1977 günü Taksim mitingine yapılan saldırı, 36 kişinin ölümü ve 126 kişinin yaralanması ile sonuçlandı. Bu komplo, Demirel ve benzeri siyasetçilerin “Bana sağcılar adam öldürüyor dedirtemezsiniz” zihniyetiyle, bugüne dek aydınlatılmadı.

resim

soL 1 Mayıs 1977 sabahı, Türkiye'nin her yanından akın akın gelen, sayıları 500 bini bulan emekçiler Taksim Meydanı'nı duldurmuş, miting gün boyunca sürmüştü.

İlerleyen yıllarda 1977 1 Mayısını Türkiye halklarının belleğine "kanlı" sıfatıyla kazıyacak olan olaylar, saat 19:00 sularında, DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler'in konuşmasının sonuna yaklaşıldığı sırada başladı.

Saldırı
Duyulan bir el silah sesinin ardından, alana hakim noktalardan kitlenin üzerine ateş açıldı. Taksim Sular İdaresi binasının çatısından, bugünkü adı The Marmara olan Inter Continental Oteli'nin beşinci ve altıncı katlarından ve Kazancı Yokuşu'nun girişinde bulunan Pamuk Eczanesi'nin ikinci katından açılan ateş, arbede yaratmak ve halkın birbirini ezmesini sağlamaktı. Nitekim aynı anda Tarlabaşı ve Elmadağ yönünden alana giren, bir tanesi Meral Özkol'u ezen polis panzerleri de halkı sıkıştırarak ve ses bombası atarak insanları Kazancı Yokuşu'na doğru sürüyordu.

Olaylar başlamadan birkaç dakika önce Kazancı Yokuşu'nun başına mavi renkli bir Fiat kamyonet park edilmişti. Kitle bu kamyonetin iki yanından sıkışarak akarken, yokuşun aşağısında bulunan bej renkli, Renault marka bir sivil polis arabasından kitlenin üzerine makineli tüfekler ile ateş açıldı. Bu ateş kaçmakta olan kitlenin ön safının durmasına ve arkasından yokuş aşağı gelen insanlar tarafından ezilmesine neden oldu. Araçta bulunan polis memuru Necati Tınaz, daha sonra bu durumu "üstümüze geldiler havaya ateş ettik" şeklinde açıkladı.

Sonrası
Türkiye'de sosyalist mücadele, 1 Mayıs 1977 günü, Taksim Meydanında 36 şehit verdi. 126 kişi yaralandı. Ölenlerden yalnız beşi silahla vurulmuş, biri panzerle ezilmiş, geri kalanlar Kazancı Yokuşu'nun girişinde birbirlerini ezmişti.

İstanbul Belediye Başkanı Ahmet İsvan'ın olayların gerçekleştiği sırada Sular İdaresi yönünden gelen ateşe dair polis amirine sorduğu "Bu duvarın üzerinden ateş edildi bize. Bunlar polis midir, görevli midir?" soru yanıtsız kaldı ve İsvan coplandı. Daha sonraki soruşturmalarda ise bu kişiler tamamen reddedildi.

O gece uçakla ülkeyi terk eden 10 Amerikalının üstleri bir kez bile aranmadı.

Ertesi gün burjuva basınında olay türlü çeşitli çarpıtıldı. Bazı gazeteler "kızıllar kudurdu" biçiminde manşetler dahi attı. Tek bir gazetede bile olayın iç yüzüne yönelik bir aydınlatma çabası gösterilmedi.

Ölenler
Türkiye'de sosyalist mücadele tarihine kanlı bir gün olarak geçen 1 Mayıs 1977, arkasında halk düşmanı bir emperyalist komplo sonucu öldürülen 36 mücadele şehidi bıraktı. Hafızalardan silinmeyen olayın kurbanları şunlardı:

Mustafa Ertan, Hüseyin Kırkın, Ali Fuat Özkaş, Mürtecim Oltulu, Kahraman Alsancak, Dilan Nigis, Bayram Çitak, Ercüment Gürkut, Bayram Neyir, Ömer Harhan, Hikmet Öztürkçü, Aleksandro Kotsas, Meral Özkol, Mehmet Ali Gençoğlu, Hasan Yıldırım, Garabet Ayhan, Ziya Baki, Rasim Elmas, Kadriye Duman, Ahmet Gözükara, Hamdi Toka, Hatice Altin, Ramazan Sari, Atila Özbilen, Hacer İpeksaman, Kenan Çatak, Sibel Açıkalın, Mustafa Elmas, Nazan Güladi, Niyazi Darı, Jale Yeşil Nil, Leyla Altıparmak, Ali Sırdal, Kadir Balcı, Nazmi Arı, Beyhan Sürücü.

yazici   mail