www.soL.org.tr
Nikaragua: Emperyalizme karşı mücadelede yeni bir cephe
17 Kasım 2006, Cuma

Venezuela’dan açık destek alan Ortega’nın zaferi, Latin Amerika halklarının emperyalizme karşı mücadelesini Orta Amerika’ya taşıyor.

resimHABER MERKEZİ Sandinist Ulusal Kurtuluş Cephesi’nin (FSLN) adayı Daniel Ortega’nın başkanlık seçimlerini kazanması, Washington’da rahatsızlık yaratırken, Havana ve Caracas’ta coşkuyla karşılandı. Latin Amerika’nın en yoksul ülkelerinden birinde yoksulluğu ortadan kaldırma vaadiyle iktidara gelen, oldukça dar bir seçmen desteğine sahip olan eski gerilla lideri, ABD ve Chavez arasında kıta çapında süren siyasi-ekonomik savaşın ortasında kaldı.

5 Kasım’da açıklanan seçim sonuçları Daniel Ortega’nın seçimleri kazandığını kesinleştirirken, FSLN liderinin seçim zaferinin seçmenlerin yalnızca yüzde 38’ine dayalı olması dikkat çekiyor. 2001 yılındaki başkanlık seçimlerinde oyların yüzde 43’ünü almış olması, Ortega’nın zaferini artan seçmen desteğine değil, rakip sağ partilerin bölünmüş olmasına ve Nikaragua’nın özgün seçim sistemine borçlu olduğunu gösteriyor.  

Ortega’nın yeni çizgisi
Ortega’nın kimi sol çevrelerce fazlasıyla “yumuşak” bulunan seçim programının ve vaatlerinin de bu kısıtlar gözetilerek hazırlandığı düşünülüyor. Ekonomi alanındaki hedeflerini “yoksulluk ve yolsuzlukla mücadele” olarak özetleyen, siyasal alanda “barış ve uzlaşma” vadeden Ortega, kimsenin makro ekonomik alanda radikal değişiklikler beklememesi gerektiğini de vurguladı. 1980’ler boyunca ülkeyi kasıp kavuran kirli savaşın yarattığı kutuplaşmayı kırmayı hedefleyen Ortega, bu yönde attığı adımlar nedeniyle de eleştirilere uğradı. Eski bir kontrgerillayı yardımcısı yapan Sandinist lider, seçim çalışmaları boyunca dini motifleri sıkça öne çıkararak kiliseyle arasını düzelttiği izlenimini vermeye çalıştı
.
Daniel Ortega’nın bu ılımlı ve uzlaşmacı tavrı seçimlerden sonra da devam etti. Seçim çalışmaları boyunca ABD’nin iç savaş tehditlerine maruz kalan Sandinist lider, seçimden sonra ki yaptığı yatıştırıcı açıklamalarıyla da bazı kesimlerin tepkisini çekti. Ortega’nın kimilerince takdir edilip kimilerince eleştirilen bir davranışı bankalara dönük tutumu oldu. Fiilen iktidarı 10 Ocak’ta devralacak olan FSLN lideri, bu tarihten sonra da makro-ekonomik alanda “radikal” değişiklikler olmayacağını açık bir şekilde ifade etti. Sandinist hareket, özel girişime, yatırımlara ve özel mülkiyete karşı olmadığını defalarca dile getirdi. Ortega’nın bu vaatlerinin işe yaradığı, seçimlerin ardından mali sektörde ciddi bir huzursuzluk yaşanmadığı gözlemleniyor. Ortega’nın seçimlerden sonra ilk işinin kiliseye gidip seçimi kazandığı için dua etmek olması da kimilerinin kafalarında soru işaretleri doğurdu. Eski gerilla komutanı uluslararası mali ilişkiler başlığında da IMF ve Dünya Bankası gibi kurumlarla birlikte çalışacağını söyledi.

Tüm bunlara karşın muhalefetin ve muhalefete her türlü desteği veren ABD’nin Ortega’ya karşı en sık kullandıkları silah, Ortega’nın değişmediği söylemi oldu. Eski gerilla liderinin “barış ve uzlaşma” çağrılarını takiyye olarak değerlendiren Washington’daki ve Managua’daki Ortega karşıtları, iddialarının arkasını mali ve ticari yaptırım tehditleriyle doldurmayı da ihmal etmediler. Buna karşın, Ortega’nın seçimleri kazanması Washington’da sıkıntı yarattıysa da Nikaragua’daki rakipleri Sandinist liderin zaferini kabullenmişe benziyorlar.

Nikaragua’nın dostları
Her ne kadar Washington’un Ortega hakkında yaratmaya çalıştığı izlenim gerçeği yansıtmasa da, ABD yönetimini kimi endişelerinin somut gelişmelere dayandığı belirtiliyor. Zira geçen yıl Chavez’le görüşmek için Venezuela’ya bir ziyaret gerçekleştiren Ortega, Latin Amerika’nın birliğini savunan demeçleriyle Chavez’in Bolivarcı idealine verdiği desteği gösterdi. Ancak ABD için daha korkutucu olanı, Ortega’nın seçimi kazanması durumunda Nikaragua’yı ALBA (Amerika için Bolivarcı Alternatif) adlı uluslararası ekonomik işbirliği oluşumuna sokma sözü vermesiydi. Ortega’nın Nikaragua’yı ALBA’ya sokması durumunda hem ülke içindeki muhalefetle, hem de ABD ile ciddi bir gerilim yaşayacağı düşünülüyor. Zayıf bir seçmen desteğine sahip olan, yüzde 80’i yoksullukla boğuşan 5 milyon nüfuslu bir ülkeyi yönetmeye hazırlanan Ortega’nın ABD’nin ve ABD destekli muhalefetin karşısında uzun süre direnemeyeceği hesap ediliyor. Seçimler boyunca desteklediği adaylara her türlü maddi yardımı yapan ABD’nin ülkeye dönük ilgisinin önümüzdeki dönemde de devam edeceğine kesin gözüyle bakılıyor.

Buna karşın Venezuela’nın da Nikaragua’yı yalnız bırakmadığı gözlemleniyor. Başkanlık seçimleri öncesinde FSLN’li belediyeler üzerinden Nikaragua’ya önemli miktarda petrol gönderen Chavez’in amacının sempati toplamak değil, Ortega’ya Nikaragua’da gerekli gördüğü dönüşümleri gerçekleştirmesi için imkan sağlamak olduğu belirtiliyor.

yazici   mail