www.soL.org.tr
Umut bağlayanlar ve kahrolanlar
17 Kasım 2006, Cuma

soL Nikaragua seçimlerinin hemen ardından “Chavez 1 Bush 0” manşetleri atan ABD basını, Sandinistlerin lideri Daniel Ortega’nın seçimleri kazanması karşısında temkinli yorumlar yapmayı tercih etti. Seçimler öncesinde Ortega’nın lehindeki tablo karşısında ABD yönetimi kıtadaki bir ülkenin daha sola kaymasını engelleme çabasına girerken, Ortega’nın kazanılabileceği ihtimali vurgulanıyordu.

Nikaragua’nın seçimi de kıtadaki ABD karşıtlığı ve ABD yanlısı ayrışma açısından önem arz ediyor, özellikle CIA’nin uzun yıllar mücadele ettiği Sandinistlerin yeniden ve seçimle iktidara gelecek olması, arka bahçede ABD’nin prestiji kaybetmesinin göstergelerinden biri oldu.

"Eskiye dönüş mü?"
ABD basınında "Soğuk Savaş döneminin gerillası", "eski Marksist lider", olarak anılan Ortega’nın seçilmesine "Eskiye dönüş mü" sorusu sorularak yaklaşıldı. Sandinistlerin iktidarda olduğu yıllarda ilişkilerin bozulduğuna dikkat çekilirken, Nikaragua’daki ABD Büyükelçisi Paul Trivelli, bu koşullarda Nikaragua ile ilişkileri yeniden gözden geçirileceğini belirtti.

ABD'lilerin gündemindeki bir diğer soru ise Ortega’nın Chavez’e ne kadar yakın olacağı konusundaydı. Ortega’nın sağa mı sola mı kayacağı yorumları yapılarak aslında seçim sonuçlarına rağmen Nikaragua’nın ABD tarafından teslim alınabileceği düşüncesi öne çıkarıldı. Hatırlanacağı üzere ABD, bu yıl içerisinde Latin Amerika ülkelerinde gerçekleştirilen seçimlerin tümünde solu temsil eden adayları Chavezci adaylar olarak niteleyerek, Venezuela’nın seçimleri satın almaya çalıştığı iddiası ile seçimlere müdahale etmişti.

Nikaragua’da sokakların adı yoksa…
Yaklaşık 6 milyon nüfusa sahip ve halkının yüzde 70’inin günde 2 ABD dolarının altında gelir ile yaşadığı Nikaragua’da, kişi başına düşen gelir ise sadece 800 ABD doları. Bu Orta Amerika ülkesi, Haiti’den sonra kıtanın en yoksul ülkesi olarak  niteleniyor.

Sandinistlerin seçim kampanyasına eşlik eden U2’nun "Sokakların adı yok " isimli şarkısı ülkenin hergün yeniden yüzleştiği yoksulluğu somutluyor. Nikaragua’nın Ekim 2005’te ABD ile serbest ticaret anlaşması imzalaması (CAFTA), IMF’ye borçlu bir ülke olması, ABD basınında sıkça vurgulanan başlıklar oldu. Bu koşullarda Ortega’nın elinin o kadar rahat olamayacağı hatırlatıldı. Hatta ABD’nin darbeci diplomatları öncülüğünde ABD yaşayan Nikaragualıların, ailelerine gönderdikleri para yardımının kesileceği ve Küba’ya benzer bir ablukanın gündeme gelebileceği tarzında şantajlar yapıldı. Yoksul halkın oyları bu şantajlar yoluyla satın alınmaya çalışıldı. Ortega’nın şimdilik uluslararası yatırımcıları karşısına almaması ve de seçim kampanyasında uluslararası anlaşmalara dair net açıklamalar yapmaması ABD basınında bundan sonrasının belli olmadığı yorumların yapılmasına neden oldu.

Venezuela ve Küba’nın eli...
Her ne kadar Ortega seçim kampanyasında yabancı ve özel yatırımcılar ile IMF’yi karşısına almamışsa da halkına yoksulluğu azaltacağı, parasız eğitim ve sağlık hizmeti sağlayacağına dair sözler vermiş durumda. Nikaragua yoksullarının, neoliberalizme karşı kıtada gelişen alternatifin kendi ülkelerinde Ortega liderliğinde gerçekleşebileceğine dair inancı, Sandinistlerin seçimlerden galip çıkmasında belirleyici oldu. Küba ve Venezuela öncülüğünde yükselen bu alternatif Nikaragua yoksullarının yüzünü şantajlara rağmen Küba devrimi ve Bolivarcı devrime dönmesine neden olmuş durumda. Her iki ülkede de seçimler öncesinde neoliberalizme, emperyalizme karşı direnen halkların yanında olunacağı vurgusu yaparken, Ortega’nın seçim zaferi, aslında Nikaragua yoksullarının zaferi olarak tanımlandı.

Ortega ise seçim zaferini Fidel’in 80. yaş gününe armağan etti. Küba ve Venezuela Ortega’ya dayanışma mesajlarını ilettiler. Chavez yaptığı açıklamada Bolivarcı deviminin Sandinist devrimi kucakladığını belirtti.

Diğer yandan Küba ve Venezuela basınında Ortega’nın bundan sonra nasıl bir politika izleyeceğinin zamana bağlı olduğu vurgusu yer alırken, ABD emperyalizmine karşı direnen halkların yanında olunacağı özellikle belirtildi.

Neoliberal politikalar altında ezilen Nikaragua halkına sosyal yardımlar, parasız eğitim ve sağlık hizmeti sağlayacağını belirten Ortega’nın bu başlıklarda şüphesiz örnek aldığı ülke Küba. Seçimlerin öncesinden itibaren Venezuela’nın Nikaragua’nın enerji darboğazını aşmak için sağladığı ucuz petrol, önümüzdeki günlerdeki dayanışmanın bu başlıklarda gelişeceği işaretlerini veriyor.

Seçimleri gözlemci sıfatıyla izleyen ABD eski başkanlarından Jimmy Carter’a ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ın, aslında Nikaragua’da demokratik bir seçim gerçekleştiğini ve buna saygı duyulduğunu ve şimdilik Nikaragua’ ya karşı bir şey yapılmayacağını tarzındaki açıklaması ise dikkat çekiyor.

yazici   mail