www.soL.org.tr
Sınırı ABD çizecek
23 Şubat 2008, Cumartesi

Kuzey Irak'a düzenlenen kara harekatı ABD'nin Türkiye'nin önüne koyduğu kapsamlı paketin uygulanmasında yeni bir aşamaya geçildiğini gösteriyor. Emperyalizmin ülkelerin sınırlarıyla oynamayı meşrulaştırdığı bir dönemde atılan ve Türkiye-Irak sınırını da tartışmaya açacak böylesi bir adımın siyasi, ekonomik bir dizi sonucu olması bekleniyor.

HABER MERKEZİ Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Kuzey Irak’a dönük başlattığı kara operasyonunda ilk asker ölümü haberleri gelirken, gelişmeler harekatın tamamıyla ABD inisiyatifinde gerçekleştirildiğini gösteriyor.

Genelkurmay Başkanlığı dün yaptığı açıklamada Kuzey Irak’a dönük kara operasyonu başlatıldığını şu sözlerle duyurdu: “[TSK] 21 Şubat 2008 günü saat 10:00-18:00 arasında, belirlenen hedefleri karada konuşlu uzun menzilli silahlar ve Hava Kuvvetlerine mensup uçaklar ile etkili bir şekilde vurmuştur. Başarıyla icra edilen ateşle taarruzdan sonra, aynı gün saat 19:00’dan itibaren Hava Kuvvetleri ile desteklenen bir sınır ötesi kara harekatı başlatılmıştır.”

Kara operasyonun başlatıldığı gün olan 21 Şubat Perşembe günü Ankara’da Milli Güvenlik Kurulu toplanmış ve toplantının ardından yayımlanan bildiride, “TSK tarafından terör örgütüne karşı icra edilen sınır ötesi operasyonlara gerek görüldükçe devam edileceği vurgulanmıştır” ifadeleri yer verilmişti. 13:30’da başlayan MGK toplantısı 18:00’e doğru sona ermişti. Kara harekatı gibi kapsamlı bir operasyonun kararının MGK toplantısından çok önce alınmış olmakla birlikte zamanlama olarak bu toplantının hemen sonrasının seçilmesinin hükümet ve Genelkurmay’ın son dönemlerde sergilemeye çalıştığı “birlikte hareket” görüntüsü açısından önemli olduğu belirtiliyor.

ABD: Önceden haberdardık
ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, operasyona ilişkin, “Türkiye ile PKK konusunda mutlak bir dayanışma içinde olduğumuzu dile getirmeye devam ediyoruz” dedi. “Irak toprakları, Türkiye’ye karşı terörist saldırılar için kullanılmamalı” diyen Rice, “Irak'taki kırılgan ancak ilerlemekte olan durumun istikrarını bozacak hiçbir şey yapılmamalı” uyarısında bulundu. Rice, Türkiye'ye ilişkin sözlerinin sonunda, “Bu son operasyon, mümkün olan en kısa sürede bitirilmeli. Şunu akılda tutmalıyız ki, bir taraftan teröristlerin yaptıkları işin durdurulması gerekirken, diğer taraftan da bölge istikrarsızlaştırılamaz. Irak hükümetiyle Türk hükümeti arasında temasları teşvik ettik” ifadelerini kullandı. Beyaz Saray sözcüsü Scott Stanzel de harekattan ABD'nin önceden haberdar edildiğini belirtti. Hükümet yetkilileri de yaptıkları açıklamalarda ABD’nin harekat konusunda bilgilendirildiğinin altını özellikle çizdiler.

Hedef PKK mi?
Edinilen bilgilere göre, Kuzey Irak’a dönük kara harekatı en başından itibaren ABD’nin bilgisi dahilinde planlandı. Geçtiğimiz günlerde her iki ülke askeri yetkilileri arasında en üst noktaya çıkan askeri trafikte bu planlara son şekilleri verildi. Harekatın tamamıyla ABD inisiyatifinde gerçekleştiriliyor olması harekatın amacı konusundaki iddiaları da beraberinde getiriyor. Bir iddiaya göre ABD, Türkiye’yi askeri bir unsur olarak Irak-İran-ABD denkleminin içine daha fazla dahil etmeyi hedefliyor. Bu harekatla birlikte “sınırı geçen” TSK bu rol için gerekli “psikolojik eşiği” de aşmış oldu. Diğer bir iddiaysa ABD’nin Kuzey Irak’taki bölgesel yönetimin işbirlikçiliğinden memnun olmakla birlikte petrol, Kerkük, İran, Sünni direnişinin etkisizleştirilmesi, merkezi yönetimle ilişkiler gibi konulardaki beklentilerinin daha fazla olduğu ve bu harekatı da bunun için bir baskı aracı olarak kullandığı yönünde. Bu iddialar çoğaltılabilirken TSK’nın Kuzey Irak’a yönelik kara harekatının sadece PKK’ye yönelik olmadığına ilişkin yaygın bir kanı olduğu göze çarpıyor.

Harekatı duyurduğu açıklamasında Genelkurmay, “ Irak’ın toprak bütünlüğüne ve istikrarına özel bir önem veren Türk Silahlı Kuvvetleri, planlanan hedeflere ulaşılmasından sonra, en kısa zamanda yurt içine dönecektir” ifadelerini kullandı. Fakat geçmişte yapılan kara harekatlarının sonuçları da göz önüne alındığında “hedeflere ulaşılması” ifadesi şüpheyle karşılanıyor. PKK’ye yakın haber kaynaklarından Fırat Haber Ajansı’nda yer alan bir haber-analizde PKK’nin “mevzilenmesini ve silahlı donanımını iki yıldan beri kara operasyonuna göre şekillendirdiği” vurgulanıyor. Genelkurmay’dan operasyona ilişkin yapılan son açıklamada şu ana kadarki çatışmalarda 44 PKK’linin yanı sıra 5 de askerin yaşamını yitirdiği belirtildi.

Bir tuhaf rastlantı!
ABD ile Türkiye arasındaki temaslarda Afganistan’a muharip güç gönderme, Gazze’ye NATO çerçevesinde birlik konuşlandırma gibi başlıkların da masada olduğu düşünüldüğünde TSK’nın operasyonunun kapsamlı bir paketin parçası olduğu yorumları güçleniyor. Başta Kürtler ve Türkler olmak üzere bölge halklarını bir ateş çemberinin içine sokan bu operasyon aynı zamanda “sınırları ABD’nin çizdiği” bir sürecin önünü açtı. Türkiye-Irak sınırını belirsizleştirecek ve tartışmalı hale getirecek böylesi bir adımın Kosova’ya bağımsızlık adı altında Balkanlar’ın parçalanmasında yeni aşamaya geçilirken atılmış olması önümüzdeki günlerde meydana gelebilecek gelişmeler hakkında bir fikir veriyor.

yazici   mail