HABER MERKEZİ Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, operasyona ilişkin yaptığı değerlendirmelerinde, ABD ve Irak yönetimleri başta olmak üzere, dost ve müttefiklerle, uluslararası toplumla birlikte çalışmaya devam edeceklerini bildirdi.

Erdoğan şöyle konuştu: “Dün (21 Şubat) Irak Başbakanı Sayın Maliki'yi bizzat aradım ve kendisine yapılacak olan harekatı anlattım ve kendisine harekatla ilgili bilgi verdim. Daha sonra Sayın Cumhurbaşkanımız Cumhurbaşkanı Sayın Talabani'yi aradılar, kendilerini bilgilendirdiler. Gece yarısından sonra ABD Başkanı Sayın Bush ile konuştum. Kuzey Irak'taki bu gelişmelerle ilgili kendilerine gerekli bilgilendirmeyi yaptım. Bu arada Kuzey Irak yerel yönetimiyle de gerekli temaslar kurulmakta.”

“28 Kasım itibariyle Türk Silahlı Kuvvetlerimiz hükümetimiz tarafından yetkilendirilmiştir” diyerek sürecin kontrolünün kendilerinde olduğunu bir kez daha hatırlatan Erdoğan, “Bu süreci başarıyla yürütmemiz, siyasi diplomatik ve askeri araçları bundan sonra da doğru ve etkin kullanmaya devam etmemiz için toplumsal psikolojinin iyi yönetilmesi büyük önem taşıyor” ifadelerini kullandı.

Önce ben!
Kara harekatı bu hafta içinde ilk olarak Dışişleri Bakanı Ali Babacan’ın resmi bir ziyaret için Rusya’ya giderken uçakta gazetecilere yaptığı açıklamalar üzerine gündeme gelmişti. Babacan, “Kara harekatı opsiyonu açık, orada duruyor. Zamanlama önemli. Mevsime göre, duruma göre karar verilecek. Silahlı Kuvvetlere, ilgili kurumlara yapılması gerekenleri söyledik. Verdiğimiz yetki kağıdında bunlar var” şeklinde konuşmuştu. Kara operasyonunun başladığı 21 Şubat’ta gerçekleşen MGK toplantısı öncesi Genelkurmay kaynaklı haberlerde de kurulun askeri üyelerinin kara operasyonu yapılmasını önerecekleri belirtilmişti. Böylece Genelkurmay ve AKP, ABD yönlendiriciliğinde girişilecek operasyonundaki etkin rolün kendilerinde olduğu hissettirmeye çalışmışlardı.

Bombalı davetiye
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, yaptığı açıklamada, “Türkiye Cumhuriyeti'nin, devleti ve milletiyle güvenliğine tehdit teşkil eden unsurları yok etme kudretinde olduğunu” vurguladı. Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi'nden yapılan açıklamada da, Gül'ün Talabani ile görüşmesinde kara operasyonunun amacı hakkında bilgi verdiği, MGK'nın Irak ile ikili ilişkileri bütün alanlarda geliştirme yolunda karar aldığını aktardığı kaydedildi. Açıklamada, Gül'ün, Irak Cumhurbaşkanı Talabani'yi Türkiye'ye davet ettiği de bildirildi. Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari ise, Talabani'nin, Gül'ün Türkiye'ye davetini kabul ettiğini, ancak şu an durumun hassasiyeti nedeniyle ziyaretin büyük ihtimalle gerçekleşmeyeceğini belirtti.

Irak sitemle yetindi
Irak'ın Ankara Büyükelçisi Sabah Ümran dün Dışişleri Bakanlığına gelerek, temaslarda bulundu. Büyükelçi Ümran'ın Türkiye'nin Irak Özel Temsilci Yardımcısı Murat Özçelik ile görüştüğü öğrenildi. Dışişleri Bakanlığı kaynakları, yaklaşık 15 dakika süren kısa görüşmede, Türkiye'nin kara harekatına ilişkin genel görüş alışverişinde bulunulduğunu belirttiler. Büyükelçi Ümran'ın herhangi nota ya da evrak iletmediğini söyleyen aynı kaynaklar, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani'nin yaptıkları telefon görüşmesine değinildiğini kaydettiler.

Türkiye’nin operasyonunun ardından çok sayıda peşmergenin, Türkiye-Irak sınırındaki Zaho, Amediye, Sersing, Kanimasi bölgelerine kaydırıldığı belirtildi. Peşmergeler tarafından TSK’ya yönelik herhangi bir mukavemette bulunmadığı bildirilirken, Irak Kürdistan Demokrat Partisi (IKDP) Dış İlişkiler Sorumlusu Sefin Dizayi de, Türk birlikleriyle peşmergeler arasında çatışma olduğu haberlerinin gerçeği yansıtmadığını söyledi. “Peşmergeye Türk askeri ile çatışma emri kesinlikle verilmemiştir. Kendi vatandaşlarını koruma emri verilmiştir. Biz diyalog çağrımızı yineliyoruz” diye konuşan Dizayi IKDP lideri Mesud Barzani'nin sınırdaki operasyon bölgesine gittiğini söyledi.

Iraklı Kürtler arasında çatlak işareti
Irak Kürdistan Yurtseverler Birliği (IKYB) yönetim komitesi üyesi Safin Mala Qara’nın, Mesud Barzani'nin başkanlığını yürüttüğü Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nin bölgedeki bütün Kürtlerin hükümeti olmadığını söylemesi Irak’taki en büyük iki Kürt grubu arasında çatlak oluştuğu yorumlarına yol açtı. Kurdish Media'nın Kürtçe yayın yapan Roznama gazetesine dayandırdığı habere göre, Qara, “Kürdistan Bölgesel Yönetimi altında birleşmenin herkes için faydalı olacağını düşünmüştük ama yanılmışız” diye konuştu.

DTP: Operasyon Türkiye’nin çıkarlarına aykırı
DTP Grup Başkanvekili Selahattin Demirtaş, kara operasyonunun çözüm değil kaos getireceğini söyledi. Hükümetin bir an önce operasyona son verilmesi için karar almasını isteyen Demirtaş, “Operasyon Türkiye’nin çıkarlarına aykırı. Çözüm içerde aranmalı” dedi. Türkiye’nin ciddi bir biçimde bölgesel bir savaşla karşı karşıya olduğuna dikkat çeken Demirtaş, bu işin vebalinin tezkere oy veren bütün siyasi partilerin üzerinde olduğunu ifade etti. Sorunun barışçıl yollarla çözülmesi için çok çaba gösterdiklerini anlatan Demirtaş, “Hükümet bizi dinlemedi, muhatap almadı. Çözüm önerilerimiz kabul edilmedi. Bu yöndeki muhalefetimizin önü kesilmeye, sesimiz kısılmaya çalışıldı. Çözüm önerilerimiz, çağrılarımız hükümet tarafından maniple edildi” diye konuştu.

Destekçi Baykal
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal da operasyonla ilgili yaptığı değerlendirmelerde “kara harekatı öyle bir olaydır ki, oraya girdikten sonra kazanımlarının kalıcı hale dönüşmesini sağlayacak önlemler alınmasına ihtiyaç vardır” şeklinde konuştu. TSK’nın yetkilendirilmesine yönelik tezkerenin uzatılmasına destek vereceklerini söyleyen Baykal, askeri operasyonun yanı sıra yeni yaklaşımların, ekonomi politikalarının da kararlılıkla ortaya konulması gerektiğini söyledi.

AB yine “endişeli”
Avrupa Birliği Ortak Dış Politika ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Javier Solana, Türkiye’nin endişelerini anladıklarını belirterek, “ancak kara harekatı en iyi karşılık değil. Irak'ın toprak bütünlüğü bizim için çok önemli” dedi.

AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu komiseri Olli Rehn'in Sözcüsü Krisztina Nagy ise “AB, Türkiye'nin vatandaşlarını saldırılardan koruma ihtiyacını anlıyor. Ayrıca Türkiye'nin orantısız güç kulanmamasını ve insan haklarına ile yasanın üstünlüğüne saygı duymasını istiyoruz. Bu konuda Türkiye'nin uluslararasaı partnerleri ile diyalogu sürmesini bekliyoruz” dedi. Almanya Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Martin Jaeger, operasyonu “büyük endişeyle” izlediklerini belirterek, Türk birliklerinin Irak'ta bulunmasının “büyük bir istikrarsızlık riski” oluşturduğunu söyledi.