www.soL.org.tr
Milli gelir artışı tüketim kaynaklı
26 Mayıs 2008, Pazartesi

Milli gelirde gerçekleşen büyüme masalının tüketim kaynaklı olduğu ortaya çıktı. Yatırımların ve ücretlerin büyümeye etkisi, tüketimden kaynaklanan büyümenin çok gerisinde kaldı. Kağıt üzerindeki zenginlik refah düzeyine yansımadı.

resim

HABER MERKEZİ Ankara Ticaret Odası(ATO)'nın yaptığı bir araştırmaya göre, Türkiye'de milli gelirdeki büyüme tüketim harcamalarındaki artışla gerçekleşti, tüketimdeki artışın kaynağını ise borçlanma oluşturdu. Türkiye'de Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYİH)'nın yüzde 71'i hanelerin tüketim harcamalarından oluştu. Bu oran Avrupa ortalaması olan yüzde 57 ile dünya ortalaması olan yüzde 61'in üzerinde.

ATO'nun, Dünya Bankası, Avrupa Birliği İstatistik Ofisi (EUROSTAT), Merkez Bankası ve Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden derlediği bilgiye göre, IMF'ye verdiği tahahhütler nedeniyle, başta maaşlar olmak üzere sağlık ve eğitim harcamalarını kısan Türkiye'de büyüme, yatırımlar yerine hanelerin tüketim harcamalarıyla sağlandı. Hanelerin tüketim amacıyla bankalardan aldıkları kredi 2007 yılı sonunda bir önceki yıla oranla yüzde 42.6 artış gösterdi. 2007 yılı, harcamalar yöntemiyle Gayi Safi Yurtiçi Hasıla gelişme hızlarına bakıldığında, milli gelir yüzde 4.5 büyürken, hane halklarının tüketimi yüzde 4.6 ile milli gelirin üzerinde bir artış gösterdi. Devletin tüm tüketim harcamalarındaki artışın yüzde 2.8 olduğu 2007 yılında, maaş ve ücretlerdeki artış yüzde 1.1, yatırımlardaki artış yüzde 3.3 oldu. 2007 yılında 605 milyar YTL tüketim gerçekleştiren haneler, yaptıkları bu tüketimle büyümeye 3.2 puanla en büyük katkıyı sağladılar.

Türkiye'de gerçekleşen hanehalkı tüketim harcamalarının milli gelir içindeki payı dünya ve Avrupa ortalamalarının üzerinde. Türkiye'de yaratılan Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'nın yüzde 71'i hanehalkının tüketimiyle oluşurken, bu oran Avrupa ortalaması olan yüzde 57 ile dünya ortalaması olan yüzde 61'in üzerinde. Ülkelerde kişi başına gelir yükseldikçe, Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'da hanehalkı harcamalarının payı düşüyor. Hane halkları harcamalarından artan gelirlerini tasarruf gibi amaçlarla değerlendirebiliyor. Kişi başına gelirleri düşük ülkelerde ise, gelirlerin önemli bölümü harcamaları karşılamaya ancak yetiyor. Bu nedenle de Gayri Safi Yurtiçi Hasılada hanehalkı harcamalarının payı yükseliyor.

 

Büyüme borçlanmaya dayalı
Hanelerin tüketimleri için bankalara borçlanmaları 2007 yılında da büyük bir hızla artarken, en yüksek artış yüzde 65.6 ile dayanıklı tüketim malları, mesleki amaç, eğitim, tatil gibi amaçlarla kullanılan ihtiyaç kredilerinde yaşandı. 2006 yılında haneler ihtiyaçları için 17.6 milyar YTL kullanırken, 2007 yılında bu rakam 11.5 milyar YTL artarak 29.2 milyar YTL'ye ulaştı. Böylelikle, tüketim amacıyla alınan kredilerin dörtte üçünü yani yüzde 75'ini ihtiyaç kredileri oluşturdu. Bu oran 2006 yılında yüzde 63.3 idi.

Dünya Bankası verilerine göre, Türkiye kişi başına düşen 9 bin 333 dolarlık milli gelir ile üst orta gelir grubu içinde yer almasına rağmen, milli gelir içindeki hanehalkı tüketiminin payı, düşük gelirli ülkelere benziyor.

 

Türkiye'nin de dahil olduğu üst orta gelir grubunda, Macaristan, Polonya, Litvanya, Letonya, Slovakya, Kazakistan, Rusya Federasyonu gibi bir kısmı AB üyesi ülkeler yer alıyor. Kişi başına geliri 3 bin 596 dolar ile 11 bin 115 dolar arasında değişen bu ülkelerde, hanelerin tüketim harcamalarının milli gelir içindeki payı ortalama yüzde 63 ile Türkiye'den düşük seviyede. Hanelerin tüketim harcamalarının milli gelir içindeki payı Macaristan'da yüzde 64, Polonya'da yüzde 62, Litvanya'da yüzde 65, Letonya'da yüzde 65, Slovakya'da yüzde 57, Kazakistan'da yüzde 46, Rusya Federasyonu'nda yüzde 50 düzeyinde.

yazici   mail