HABER MERKEZİ Kara operasyonu haberleriyle beraber, bu operasyonu öngören bir videonun Youtube adlı video paylaşım sitesine yüklenmiş olduğunun ortaya çıkması büyük yankı uyandırdı.

20 Şubat tarihinde yani kara harekatının başlamasından bir gün önce yüklenen videoda, Genelkurmay Başkanlığı Elektronik Sistemler Komutanı (GES) Tuğgeneral Münir Erten’e ait olduğu iddia edilen bir ses kaydına yer veriliyor. Kayda göre, istihbarat görevlerini yerine getiren ve en ileri teknolojiye sahip komutanlıklardan biri olan GES Komutanlığı’nı yürüten Münir Erten, Aralık ayında PKK’ye karşı düzenlenen hava operasyonlarında PKK’ye verdirilen kaybın Genelkurmay’ın açıklamalarının aksine 5 ile sınırlı olduğunu biliyordu. Ses kaydında, öldürülen PKK’li sayısının 26 Aralık’ta 150-175 olarak açıklandığı belirtilirken, Erten, bilgisini kendisini 9 Ocak’ta ziyaret eden Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’a da aktardığını söylüyor.

Bunun ardından videoyu hazırlayanların sorularına yer verilirken, şu soru tartışmaları daha da alevlendiriyor: “Sonuç bu kadar vahim iken, operasyonlardan ve 20-22 Şubat’ta başlayacak kara harekatından amaç türbana dolanan AKP hükümetini rahatlatmak için gündemi değiştirmek mi?”

“En hassas” dinlemelerden sorumlu
GES Komutanlığı, hem ana karargah hem de kuvvet komutanlıklarındaki “elektronik harp” birliklerinden oluşuyor. Bu komutanlık istihbarat ve karşı istihbarat görevlerini yerine getiriyor. GES en hassas dinleme operasyonlarından da sorumlu komutanlık. Uydu takibi ve iletişim izleme sistemleri de GES karargahından yapılıyor. Ayrıca donanım ve teknik personel açısından TSK'nın en ileri teknolojiye sahip komutanlıklarından biri. TSK’nın böylesi donanımlara ve çok kritik bilgilere sahip bir biriminin nasıl olup da böylesi bir dinlemeye takıldığına ilişkin henüz bir veri yok. Genelkurmay Başkanlığı bu videonun gerçekliğine ilişkin henüz bir açıklama yapmadı.

Hep aynı kulak
GES Komutanlığında yaşanan bu dinleme geçtiğimiz günlerde gizliliği kaldırılan ABD Dışişleri Bakanlığı arşivindeki bazı belgeleri akıllara getirdi. 1969-1972 yıllarına ait bu belgelerde 12 Mart Muhtırası öncesi Genelkurmay’da gerçekleştirilen çeşitli toplantıların dökümlerine de yer veriliyordu. Örneğin Genelkurmay Karargahı’nda 10 Mart’ta yapılan 8 saatlik bir toplantıda konuşulanlar bu belgelerde aktarılıyor. İlginç olan noktaysa bu bilgilerin nasıl elde edildiğinin açıklık kazanabileceği bölümlerin üzeri çizilerek sansürlenmiş olması.

Genelkurmay yalanlaması "örtülü kabul"
Videoya ilişkin Genelkurmay tarafından yapılan açıklama ise "yalanlama"dan çok örtülü kabul olarak değerlendirildi. Açıklamada "Sınır ötesi operasyon kapsamında, basın ve yayın organlarında 'Genelkurmay üst düzey yöneticilerine' atfen verilen tüm haber ve yorumların, haberi veren bilgi kaynağını açıklamadığı sürece 'yalan' haber olarak değerlendirilmesi gerekmektedir" denildi. "Kaynak açıklanmadığı sürece haber yalandır" değerlendirmesinin ardından gelen bölüm ise "örtülü kabul" saptamasını daha da kuvvetlendiriyor: "Genelkurmay Başkanlığı harekatla ilgili bilgileri basın açıklamaları yoluyla kamuoyu ile paylaşmaktadır. Yetkisiz personelin kurum adına izinsiz açıklama yapması veya bilgi vermesi söz konusu değildir."