www.soL.org.tr
AB'cilik dincileşmeye ilaç mı?
9 Şubat 2008, Cumartesi

Gericiliğini anayasasıyla tescilleyen AB'de, çok kültürlülük adı altında müslümanlara Şeriat yasası uygulanması tartışılıyor.

soL Türkiye'nin İslamcılaştırılması operasyonunu hızla yürüten AKP, kimi liberal çevrelerin şüphelerini gidermek ve şeriatçılık suçlamalarını bertaraf edebilmek için Avrupa Birliği (AB) hedefine bağlılığını öne sürüyor.

22 Temmuz seçimlerinden önceki Mayıs ayında, Cumhuriyet mitinglerinin yapıldığı bir dönemde o zamanın AKP'li dışişleri bakanı, şimdiki Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Amerikan dergisi Newsweek'in "AKP'nin gizli gündemi var mı?" sorusuna karşılık şu yanıtı vermişti: "Şimdi benim cevap olarak size söyleyeceğime ne bakacaksınız. Hükümette dört buçuk yılda yaptıklarımıza bakın. Bu ülkeyi Avrupa Birliği'nin üyesi yapabilmek için Türkiye'deki her partiden daha çok çalıştık. Ekonomiyi serbestleştiren ve insan haklarını güçlendiren yüzlerce kanun çıkarttık. Türkiye'yi İslamlaştıracak isek, niye bunları yaptık? Türkiye'ye Şeriat getirmenin imkanı yok. Türkiye'nin yasalarını, her alanda AB ile uyum haline getiriyoruz. Şeriat bu mudur?"

Şeriatçılık suçlamalarına karşın sermaye yanlısı politikalarını ve özel olarak da AB'ciliğini öne süren AKP'nin takiye yaptığını düşünen şüpheciler olsa da, sermayeye hizmetin ve AB'ciliğin AKP'nin samimi olduğu ender hususlar olduğunu söyleyebiliriz.

AKP'nin Türkiye'yi dincileştirme çabalarıyla AB çizgisi birbirini tamamlayan bir uyumluluk içindeler. Zira Fransız Devrimi'yle laikliğin beşiği olan Avrupa, AB sürecinin ilerlemesiyle paralel olarak hızla dincileşmekte ve gericileşmekte.

AB'den gericiliğe anayasal garanti
AKP günün birinde anayasa değişikliği yaparak Türkiye'nin temel ilkeleri arasında dindarlığı eklemeye niyetlenirse, itiraz edenlere AB Anayasası'nı emsal gösterecek. Zira 2005 yılında Fransa ve Hollanda'daki halk oylamalarında reddedilen Avrupa Anayasası'nın ve geçen yıl Kasım ayında onun yerine getirilen Lizbon Anlaşması'nın giriş bölümlerinin en başında Avrupa Birliği'nin Avrupa'nın "kültürel, dini ve hümanist mirasından" esinlendiği yer almakta. AB'nin ilham aldığı "dini mirasın" Hıristiyanlık olması AKP'nin kendi çelişkisi olmakla birlikte, Avrupalıların gericileşme kapısını yalnız Hıristiyanlara değil, Müslümanlara da açtıklarını vurgulamak gerekiyor. AB'deki özgürlükçülerin canhıraş savundukları çok kültürlülük gericileşme hakkının da toplumun tüm bileşenlerine tanınmasını öngörüyor.

Bu konuda güncel olduğu kadar çarpıcı bir örnek İngiltere'den geldi.

Müslümanlara reva görülen Şeriat hukuku
İngiliz Anglikan Kilisesi Başpiskoposu Dr. Rowan Williams, önceki gün bir açıklama yaparak ülkede yaşayan Müslüman toplumunun kendi şeriat mahkemelerine sahip olmalarını istedi.

Müslümanların evlilik ve mali konular gibi sorunlarla karşı karşıya kalınca şeriat mahkemelerine başvurabilmeleri gerektiğini belirten Williams, aksi takdirde Müslümanların kendilerini yaşadıkları ülkeye sadakat ile kendi kültürel değerlerine sadakat arasında sıkışmış hissedeceklerini savundu. Williams, İngiltere'nin çok kültürlü bir toplum hale gelebilmesi için böyle bir değişimin mümkün kılınmasını istedi.

"Başka bir şeriat mümkün!"
"Bu önerisiyle şeriat yasalarının ağır ve kabul edilemez cezalarının benimsenmesini kastetmediğini" belirten Williams, "tek bir şeriat uygulamasının olmadığını, değişik ülkelerde değişik uygulamaların olduğunu" söyledi.

Başpiskopos'un önerisi kamuoyunda ve hükümet çevrelerinde onay görmese de, İngiltere'de Şeriat'ın uygulanmasını teşvik eden benzer yasalar yürürlükte.

Çok eşli evliliğe devlet desteği
Bunlardan bir tanesi, çok eşliliğe devlet desteği veren gelir yardımı yönetmeliği. Çalışma ve emeklilik Bakanlığı'nın çıkardığı yönetmeliğe göre, birden fazla eşi olan müslüman erkekler her kadın için devletten ek yardım almaya hak kazanıyor. İşçi sınıfının kazanımı olan sosyal devletin pek çok kazanımını tırpanlayan İngiltere'nin böyle bir karar alması dikkat çekerken, düzenlemenin çok eşliliği meşrulaştırdığı ve teşvik ettiği düşünülüyor.

Karara göre, ilk karısı için ayda 92,8 sterlin yardım alan erkekler, her ek eş için 32,65 sterlinlik yardım alma hakkına kavuşuyor.

İngiliz yasaları çok eşli evliliklere izin vermese de, yurtdışında yapılan evliliklere karışmıyor. Söz konusu düzenleme ayrıca kadınlara ödenen yardımın da eşlerinin rızası koşuluyla kocaya verilmesini öngörüyor.

yazici   mail